Blog Arşivi

ERMENİLERİN, MARAŞ VE ZEYTUN İSYANLARI...

1895 MARAŞ VE ZEYTUN iSY ANI Yrd. Doç. Dr. Ahmet EY/C/L * GenelDurum XiX. Yüzyılın ikinci yansından itibaren Ermeniler ba- ğımsızlıklarını kazanmak amacıyla isyan hareketlerine başladılar. 1862 ve 1878 yıllannda Ermenilerin Zeytün'da isyan hareketlerine girişmeleri bunun açık örnekleridir. Bilhassa 1878 yıllannda Ermenilerin Zeytfin'da isyan hareketlerine girişmeleri bunun açık örnekleridir. Bilhassa 1878 Berlin Antlaşmasından sonra Ermeni liderleri, açtıkları okullar ve Avrupa'da çıkanlan gazeteler vasıtasıyla oturdukları yerlerdeki halkı isyan çıkarmaya teşvik ettiler. Komite adına çalışan Adana'lı Murat ve arkadaşlan gibi Ermeniler, yandaşlarını her an isyana hazır duruma getiriIdiler! . Berlin Türk Elçiliği, 20 Nisan 1995 tarih ve 54 numaralı telgrafla Ermenilerin Mayıs 1895 tarihinde yurdun çeşitli yerlerinde isyan edeceklerini Hariciye Nezaretine bildirdi. Ayrıca Ermenilerin isyan edeceği haberi, Ga'zet Dafrankfor ve Ga'zet Dakoloni gazetelerinin 19 Nisan 1895 tarihli nüshalarında da ilan edildi. Gazetelerde yayınlanan haberler Osmanlı Hükümeti tarafından hemen tekzip edildi. Buna ilaveten Ermenilerin isyan çıkarma niyetinde olmadığı ve bu asılsız haberin Ermeniler arasında heyecan yaratacağı belirtildi. Osmanlı vilayetlerinde asayişin sağlandığı, Ermenilerin güvenli bir şekilde işleriyle meşgulolduğu, bunların * KSÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Ögretim Üyesi. 1. 6 Şubat 310-15 Şubat 1895 tarihli yazı, Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (O.B.E.), C. 31, nr. 54. ~~-------- ""ımm•• __ ' '",__ IIIIl'''__ 158 AHMET EYICIL böyle bir harekette bulunmayı tasavvur etmediği, bu gibi haberlerin hükümetin şeref ve haysiyetini bozmak amacıyla yayınlandığı bildirildi". Ermeni gazetelerinde yayınlanan haberleri doğrularcasına Halep İngiliz Konsolos Vekili gizlice, Maraş Ermeni Katolik ve Protestan liderlerini ve bunlar da Ermenileri isyan ve ihtilal hareketlerinde bulunmaya teşvik ettiler3 • Gelişmeleri haber alan Zeytfin Kaymakamı, konuyu gizlice 4 Mayıs 1895 tarihinde Halep Valiliğine, Halep Valiliği ve Halep Nizamiye Fırkası kumandam da Dahiliye Nezaretine bildirdiler. Bu arada Ermenilerin faaliyetleri karşısında Maraş Mutasarnfı gerekli tedbirleri alarak devamlı teyakkuzda bulunuyordu4 • Ermenistan Prenslik merkezinin Zeytün olduğuna inanan ve Ermenileri Türklere karşı isyan çıkarmaları için tahrik eden İngiliz konsolos vekili, Maraş'ta bir gösterinin yapılacağını Ermeni Katolik ve Protestan temsilcilerine gizlice bildirdi. Konsolosun isteği üzerine isyam tahrik faaliyetleri şehirden kazaya ve buradan da çevre köylere yayıldı. Bu plan dahilinde yapılacak olan faaliyetleri Maraş'ta bulunan Ermeni liderleri Zeytün Ermenilerine ilettiler. Ermenilerin isyan çıkarma faaliyetleri, Halep Nizamiye Fırkası Komutanlığında müzakere edildi. Bunun sonucunda Halep vilayetinden Maraş mutasarrıflığına gönderilen 4 Mayıs 1895 tarihli telgrafla, gerekli tedbirin alınması, her zamankinden daha dikkatli olunması ve kabul edilen prensiplere göre hareket edilmesi istenildi". Patrikhane, yabancı devlet memurlarına Ermenilerin Osmanlı Devleti'nde mazlum olarak yaşadıklarım anlatırken, bunun aksine Patrikhanenin görüşünü desteklemeyen Ermeniler, Osmanlı yö- netiminden memnun olduklarım açıkça söylemekten çekinmediler. 2. 26 Nisan 311-8 Mayıs 1895 tarihli yazı, BOA., Yıldız Tasnifi Sadaret Hususi Maruzat Evrakı (Y.A.HUS,), 327170, 3. Daire-i Sadaretin 24 Nisan 311-6 Mayıs 1895 Tarih ve 4392 sayılı yazısı, BOA., O.B.E., C. 29, nr. 42. 4. Aynı Belgenin eki. 5.24 Nisan 311-6 Mayıs 1895 tarihli yazı, BOA., Y.A.HUS. 327/10. 1895 MARAŞ VE ZEYTON İSY ANI 159 Merzifon'da ikamet eden rahip, bir kanşıklık ve huzursuzluk çıkarmak amacıyla Zeytfin'da inceleme yapmakla görevlendirildi. Bu sebeple Amasya murahhas vekilinin gönderdiği papaz, Zeytfin'da bulunan kiliseden şikayetname almak üzere yola çıktı. Bu arada Patrik, şikayetname vermemeleri konusunda Ermenilerin çoğunlukta bulunduğu yerlere yazı gönderdi6 • Amasya ve Merzifon gibi yerlerde bulunan Ermenilerin ruhanı ve cismanı liderlerinin görüşü ile Patrikhanenin görüşü birbirine ters düştü. Ruhani liderler, mahalli idarecileri etki altına aldıklarından buradaki Ermenilerin, Türkler aleyhine yazılı şikayette bulunmalarını istediler. Amasya murahhas vekili bir papazı mahalli kilise heyetinden şikayet dilekçesi almak üzere görevlendirdi. Papaz, şikayet dilekçesini aldı. Fakat Patrik de, Ermenilerin yoğun olduğu yerlerden şikayetname göndermemelerini istedi7 • İngiliz, Fransız ve Rus büyük elçileri, ayrı ayrı Ermenilerle ilgili ıslahatın yapılması için Mabeyin Başkitabeti'ne özel projeler verdiler. i i Mayıs 1895 tarihinde sunulan memorandumda Ermeniler lehine isteklerde bulunuldu8 • Memorandumda nahiye mü- dürlüklerinin tayinleri ve görevleri, polis, jandarma teşkilatıyla ilgili ıslahatlar tekrar edildi. Altı vilayetin9 dışında kalan illerde oturan Ermenilerin menfaatlerini korumak üzere valilerin mahiyetine hususi Hristiyan bir memur tayin edilmesi, memurun Ermeni halkı tarafından verilen dilekçeleri kabul ederek gereğini yerine getirmesi istendi. İdarecilerin uygulamalar hakkında valiye ve İstanbul'da kurulacak "Daimi Tetkik Komisyonu"na rapor vermesi, bu vilayetler dahilinde (mesela Adana vilayetinde Haçin ve Halep vilayetinde Zeytfin gibi) halkının ekseriyeti Ermeni olan bazı yerler bulunduğu takdirde mülkl taksimatların değiştirilmesi ve nahiyelere 6. Sivas Vilayetinden Dahiliye Nezaretine gönderilen 14 Mayıs 301-27 Mayıs 1895 tarihli şifreli telgraf, BOA., O.B.E., C.30, nr. 14'e ek. 7. Daire-i Sadaret'in 23 Mayıs 311-4 Haziran 1895 tarih ve 4864 sayılı yazısı. BOA., O.B.E. C.30, m. 14. 8. İngiliz, Fransız ve Rus Büyükelçiliklerinin ortak hazırlayıp Mabeyin Baş- kitabeti'ine gönderdikleri Mayıs 1895 tarihli yazı, BOA., O.B.E. C. 29, m. 32. 9. Vilayet-i Sitte: Erzunım, Bitlis, Van, Sivas, Mamuratü1aziz (Elazığ), Diyarbakır. 160 AHMET EY1C1L dair ıslahat planının hükümleri ayrı bir statü ile idare edilen bu yerlerde uygulanması tekit edildiıo. Amerikan Mekteplerinde İsyancı Ermeniler Maraş'ta bulunan amerikan mekteplerinde öğretmenlik yapan bazı Ermeniler, isyanı teşvik ettikleri gerekçesiyle sUl(lubulunarak Eylül 1894'te gözaltına alındılar. Ancak eğitim ve öğretimin devamını sağlamak amacıyla mahkemeleri sonuçlanmcaya ve durumları açıklık kazanıncaya kadar tutuklu öğretmenler kefaletle serbest bırakıldılar. Amerikan vatandaşı olmaları sebebiyle suçlu bulunan bu öğretmenlerin bir kısmını hemen yargılamak mümkün olamadı. Ermeni öğretmenlerden Amerikan vatandaşı olanların konsolosluk vasıtasıyla sorgulamalarının yapılması, suçlarının derecelerine göre kefaletle serbest bırakılmaları prensibi kabul edildi. Ayrıca suçlu bulunmalarından dolayı tutuklanan Ermeni öğ- retmenlerin durumu hakkında Amerikan elçiliğine uyarıcı ve aydınlatıcı bilgiler verildi. Amerikan vatandaşı oldukları iddia eden zanlı Ermeni öğ- retmenlerin konsolosluk aracılığıyla ve kefaletle serbest bırakılması konusu, Halep Vilayetine ve Adliye Nezaretine bildirildi. Ayrıca öğretmenler hakkında yapılan işlem, 25 Eylül 1894 taıihinde Amerikan Elçisi TereI'e tebliğ edildi. Elçi Terel, 1894'de yayınlanan "Kırmızı Kitap" adlı eserını Amerikan vatandaşlarına gönderdi. "Kırmızı Kitap"ta yer alan yazılarda Osmanlı vatandaşı olan Ermeni öğretmenlerin, Amerikan konsolosunun bilgisi ve izni olmadan Amerikan mekteplerinde tutuklanmasının mümkün olmadığı belirtiliyordu. Fakat elçi Terel, bu okullarda çalışan öğretmenlerin tutuklanmaması konusunda Osmanlı Hükümetinden bir talepte de bulunmamıştı. Ayrıca Osmanlı Hükümeti tarafından Amerikan vatandaşı olan Ermeni öğ- retmenlere böyle bir iznin verilmesi de mümkün değildi. Elçi, resmen meydana bir olayda, gerçekleri saptırmak amacıyla Kırmızı Kitap'ta yanlış bilgiler veriyordu. Onun bu tutum ve davranışı, me- 10. BüA., ü.B.E. C. 29. nr. 32. 1895 MARAŞ VE ZEYTON lSY ANI ı61 muriyetinin nezaketine ve hükumetinin menfaatine aykınydı. emniyet ve huzuru bozmaya yönelik davranışlan nedeniyle Terel'in görevine devam etmesi sakıncalı görüldü. Bu sebeple Washington Türk elçiliği vasıtasıyla amerikan hükumetinden elçinin de- ğiştirilmesi istendil !. İsyan İşaretleri İki asker 3 Ağustos 1895 tarihinde, Zeytfin Naibi Süleyman Efendi tarafından istenen bir suçluyu hükumet konağına getirirken, Bozbayır Mahallesi halkının ağalan tarafından verilen emir üzerine Zeytun Ermeni eşkıyası bu askerlere saldırdı. Eşkıya, Osman adındaki askeri parçalayarak öldürdü ve diğerini yaralayarak etkisiz hale getirdikten sonra suçluyu kaçırdı. Bununla yetinmeyen eşkıya, "Hapishaneyi basup mahpuslan çıkaracağız, siz bizden adam alacaksınız haa!" diyerek açıkça hükumeti tehdit etti. Güvenlik kuvvetleri korku ve telaş içinde bulunduğundan eşkıyaya karşı silahlı müdahalede bulunamadı. Bu olaydan sonra Zeytun'da bulunan memurlann can, mal ve namus güvenliği kalmadıl2 • Zeytun Naibi Süleyman Efendi Mabeyn Başkatibine çektiği telgrafta, Ermeni mütecavizler hemen cezalandınlıp susturulmazsa sonucun devlet ve millet için kötü olacağını, asker kuvveti ile bir suçluyu getirtmeye cesaret edemediğini, Zeytun'da asayiş ve gü- venliğin kalmadığı, kazanan dehşet ve korku içinde bulunduğunu ve yeniden asayişin sağlanması için gereğinin yapılmasını bildirdi. Bunun üzerine Zeytfin'da asayişin sağlanması hususunda Padişah'ın emri 2 Eylül 1895 tahininde Dahiliye Nezareti ve Seraserliğe iletildi 13. Ermeniler, komitelerinden aldıklan talimatı yavaş yavaş uygulamaya başladılar. 24 Ekim 1895 Perşembe gecesi Maraş'ta üzerinde kimliği olmayan Ali adında bir Türk, birkaç Ermeni komitacı IL. 9 Mayıs 1331-21 Mayıs 1895 tarihli yazı, BOA., Y.A.HUS. 328/60. 12. BOA., O.B.E., C. 32, nr. 45. 13. Zeytfin Kazası Naibi Süleyman Efendi'nin Mabeyin Başkatibine çektiği 7 Temmuz 1311-19 Temmuz 1895 tarihli telgrafı, BOA., O.B.E., C. 32, nr. 45'e ek2. 162 AHMET EY1C1L tarafından kama ile hançerlenerek ağır bir şekilde yaralandı. Olaya katılan Ermenilerden ikisi ele geçirildi ve bunların evleri arandı. Arama sonunda gözaltına alınan Ermenilerden biriniin evinde 13, diğerinin evinde ise 31 adet silah bulundu. Ele geçirilen silahlar Maraş kumandanlığına teslim edildi ve gelişmeler hakkında Be- şinci Orduya telgrafla bilgi verildil4 • Alınan ihbar üzerine Maraş idare meclisi üyelerinden Çarbacıyan Agop Efendi'nin evinde yapılan aramada, Portakalyan Mı- gırdıç tarafından Marsilya'da hazırlanan Ermenistan ve Kilikya hakkındaki nizamname ile cemiyetin mühürleri ile geçirildi ve bu belgeler 11 Kasım 1895 tarihinde Babıali'ye gönderildiıs. Çarbacıyan Agop'un evinde ele geçirilen mektupta, bedevi kı- yafetinde Maraş ve Zeytfin'a gelen Ermenilerin kan dökerek amaç- larına ulaşacaklarından emin oldukları, kısa zamanda harekete ge- çileceği, Çorbacıyan Agop'un güvenilir bir Emıeni olduğu, Maraş'ta isyanın başlatılmasından memnun olunacağı yazılıydıl6 • 17 Ekim 1895'te Zeytfin'a gönderilen ve Zeytün halkına ve Maraş Ermeni murahhaslarına hitap eden ilannamelerde: "Ermenistan nıeselesi imzalansın imzalanmasın, Kilikya meselesi ayrı bir şeydir. Siz bir dakika hali kalmayınız, Zeytün kış- lasını ve saniyen esliha deposunu zapt etmelisiniz ve idare-i hükümeti ele aldığınızda icraatı da ileri götürmelisiniz. Velhasıl her ne lazım ise bir gün evvel yapmalısınız. Patriğin telgrafını nazar-ı ehemmiyete almayınız. Onlara cebren yazdınyorlar. Ermeni fesadı rüesa-yı ruhaniyeyi parmağıyla döndürdüğüne sultan ve Avrupalılar zahib olmasınlar. Kilikya'nın ehemmiyet-i mevkiyesi ve derece-i metanet ve kuvveti malumdur. On bin askerin kuvveti tehdide kafi değildir. 14.24 Ekim 1895 Perşembe günlü Yazı, BOA., Y.A.HUS. 338/38. 15. Hüseyin Nazım Paşa, Ermeni Olayları Tarihi, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın Nu: 15, C. 1..2, Ankara ı994, s.104. 16. a.g.e., s. 128. i895 MARAŞ VE ZEYTON lSY ANI 163 Zeytfin ve Alabaş ve Fırnız ve Haçin mevkiindeki Ermeniler her türlü endişeden vareste olduklanndan, orada istiklal şimdiden ilan edilmelidir ve dünyanın nihayetine kadar böyle devam edeceklerini bilmelidirler... Zeytfin ve Maraş'ta ittifaksızlık olduğunu işittim. Bugün (27 Ekim 1895) hükümete telgraf gelmiş ve Zeytfin yerinden sarsılmış. Ne için telgraf tellerini kesmeyi unuttun:?"17 ifadeleri yer almaktadır. Ermeniler, eşkıyayı açıkça tahrik ederek isyana davet ettiler ve bunun yanısıra beyannameler dağıttılar. "İşte Kilikya ası oldu. Şark meselesi büyük patırtılar ile açıldı. Bugün altı düvel-i muazzamanın donanmalan Osmanlı sularında bulut gibi cem' oldular. Her gün vuküat-ı cedide kemal-i sür'atle ilerlemektedir. Maamafih biz selamete çıkacağız. Sabredelim, kaffe- i tehalüke galebe ederek kendimizi kurtulmuş addedelim. Ermeniler şu dehşetli, lakin şerefli dakikada azız vazıfenizi tanıyasınız. Zeytfin ve Kilikya'daki avaze-i fütfihat size yardıma davet ediyor. .."ls. Biraderler! Ayağa kalkalım, el ele veripkuvvetli birbirimizi kucaklayalım. Sonra hürriyet ve saadetimiz namına ihtilal bayrağını yukanya kaldıralım. Sada-yı ihtilali bir ağızdan çıkararak barbar düşmana karşı gidelim. Her ne olursa olsun, çünkü Ermeni cemaati mahvolmuştur. Kilikya ve Zeytün! Esaret ve sefalet içinde helak olmak ve harap olmak ve tahkir olunmak ve katı edilmek ve asılmak bize layık değildir. İstemeyiz, böyle hale mütehammil değiliz. Binaenaleyh elimizde kılıncı sıkı tutalım. Bizim reyimiz demir gibi kavı olmalı ve demir de ateş kesilmelidir. 17. a.g.e., s. 128-129. 18.17 Kasım 1895 tarihli ilan, Aynı eser, s. 156. 164 --------------------......,..-----=~._--~,.~.~--,_..."'-- AHMET EYİCİL Kilikya! Sapa ve kürek ve balta ve kama ve tüfenk ve revolverini kaldır ve sizi muhafaza edecek her ne var ise cümlesini hazırla. Kilikya, kalk ki, yüreğin yüzlerce yürekleri tutsun. Zayi' ettiğin her nefes yüzlerce adamlara hayat ve ömür versin. Rüzgarlar fü- tuhat bayraklarını temevvüc ettirsin. İhtilal sadaları gök gibi gürlesin. Senin davan azizdir ve büyüktür. İşin de uludur. Ölür isek şehit oluruz. Füti'ıhatımız saadettir. Barbarlara karşı gidelim. Birimiz cümlemiz için, cümlemiz birimiz için ileri gidelim. Yaşasın Ermeni cemaati, yaşasın hürriyet, yaşasın istiklal ve ihtilal ve isyan. Yaşasın Ermenistan ve Kilikya. Yaşasın Hınçakyan fırkalarıl9 • Ermeni Cemaati! Haı-i hazırda mühim mesail için sizinle mükaleme eden eski malumunuz olan sestir. Umum Ermeni cemaatini nihayeti olmayan esaretten kurtarmak ve ittihad etmek için Zeyti'ın sizi davet ediyor. Zincir-i esareti kırmak için, Zeyti'ın muharebeye başladı. Sizi istiyor. Gayrı yetişir. Biraderler! Vahşi düşmanımız senelerce Ermenilerin başına ateş alevleri döktü. Bugün bu ateşi onların başına dökmek isteriz. Ve hürriyet-i siyasıye ve muhtariyet-i idare ve saadet isteriz. Aziz bayrağı ve Kilikya ve Zeytfin ve Hınçakyan şirketinin kırmazı bayraklarını i'la deceğiz. Yedi-sekiz seneden beri bu bayraklar serbest temevvüc etmiştir. Kilikya'nın Ermeni cemaati! Ermenistan ve Kilikya'nın hürriyet ve istiklali için Zeyti'ın Ermenileri Hınçakyan ittifakına dahil olarak, bugün mÜUefikan mey- 19, Hınçakyan İhtilal Fırkasının Ekim J 895 tarihli bildirisi, Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s, 157-158, 1895 MARAŞ VE ZEYTON lSYANI 165 dan-ı muharebeye çıkıyor. Bizim kanımız ile boyanmış dağ- larıınızdan Zeytunlulara imdat ve muavenet etmek için bağınyoruz. Onbinlerce kırılan Ermeni kanndaşlarımızın namına muavenetinizi bekleriz. Sarf-ı nazar etmeyin. Arslan olun. Ele ele verip gidelim ve kanımızın son katresini dökünceye kadar devam edelim. Biz, ya Ermenistanın hürriyetini göreceğiz, yahud o aziz toprağın üzerinde öleceğiz. Yardım! Yaşasın Ermenistan! Yaşasın Ermenilik! Yaşasın Kilikya ve Zeytun! Yaşasın Hınçakyan İhtilal Şirketi! Yaşasın hürriyet! Arş ileri ... Kilikya ve Zeytün"20 Hınçakyan Fırkası'nın Kilikya Kaza İdaresi Heyeti namına Ermenilere şu ilanname yazıldı: "Kilikyalı Ermeniler! Onbinlerce bigünah Ermenilerin kanı döküldü ve Ermenistan üzerine deniz gibi yayıldı. Bunların intikamını almak zamanıdır. Hürriyet için Ermeni cemaatinin çektiği işkencelerin ve döktüğü kanların intikam fikri işet bugün Ermenileri ittifaka davet ettiğinden, haydi düşmanıınıza son darbemizi vurup aziz vatanımızı kurtaralım. Ermenilerin kanlarını akıtan Türk usatının (zorbalarının) pençesinden sevgili cemaatimizi kurtarıp, topraklarımızın üzerine dökülen kanları temizleyelim. Biraderler ve hemşireler! Yedi -sekiz sene mukaddem bize yakın olan Hınçakyanların aç- tıkları muhaberatı derpiş-i enzar ederek bugünkü tehlikeli vakitte onların aziz isimlerini yad edelim ve dar ağacında kan ile mü- lemma' asılı vücutlarını der-hatır edelim. On sene mukaddem "Jirayir" Haçin'de hürriyetimizi elde etmek için ömrünü feda etti ... Kilikya'nın bu büyük evladı millet namına sözi intikama davet ediyor. 20. Hınçakyan Şirketi Zeytin Komitesinin Ermenileri ihtilale davet eden Ekim 1895 tarihli bildirisi, Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 159. 166 AHMET EylctL Ermeniler biz bugün neyiz? Hiç bir şey! Ne olmak İsteriz? Hür, müstakil, muhtar! Bizim çektiğimiz siyaset, döktüğümüz kandır. Ve döktüğümüz kan ise çektiğimiz siyasetten ziyadedir. Ermeni cemaatinin alın yazısı sefaletten karardı., fakat hürriyetten parlayacaktır. Düşman bizi kırmaktan çekinmedi. İşte bugün de bizi bütün bütün mahvetmek emelindedir. Nizarnı ve hakkı ve bi'l-cümle emval ve eşyayı ve iltiban ve her şeyi ayak altına aldı. Bizim kanndaşlanmızı ve hemşirelerimizi ve kanlarımızı ve evladımızı tahkir etti ve boğdu ve kırdı ve mahpus etti ve sürgün etti. İhtiyarları astı ve küçükleri ve büyükleri ve genı~leri ve çocukları mahvetti. Evlerimizi yıktı ve yaktı ve harap etti. Köyleri ve şehirleri ve kasabaları bütün ateşe verdi. Velhasıl Emıeni namına haiz olanların kaffesini mahvetti. Ermeniler için mezar hazırlamaktadırlar. Vatandaşlar, işte halimiz budur. Bu andan kurtulmak yoktur, biz ayağa kalkmaz isek ve karamllizı ve hakkımızı kan dökmekle ve muharebe etmekle göstermeyecek olursak, asla kurtulamayız. Eğer susarsak yerlerimizde yine kalacak olursak, düşman bizi koyun gibi boğazlayacaktır. Bizim bundan sonra onunla barışmamız mümkün olmayacağı gibi, barışmak dahi istemeyeceğiz. Bize ihtilalden başka tarik yoktur. Var kuvvetimizle ve ihtilal tarikiyle bizi boğan cehennem boyunduruğunu üstümüzden atalım. Kilikya ermenileri, Ayağa kalkın. Cema'atimizin cesur yiğitleri, Süveydiye dağ- larından Zeytfin dağlarına kadar bütün Kilikyadaki Ermenilerle yekvücut olarak ayağa kalkalım. Kavga edelim, vuralım, vurulalım, ölelim, öldürelim, Bizim hukfik-ı mukaddesemizin silahı ihtilal ve isyandır. İleri arş... Birikelim, cem' olalım. Hınçakyalnın kan renkli bayrağı altında toplanalım. O bayrak ... Ermenileri ölümden kurtaracak ve yarın nail-i fütuhat edecektir. .. Ermenilere kanı pahası olarak parlayacaktır. Karındaşlar, hemşireler ileri gidelim. Her bir 1895 MARAŞ VE ZEYTUN İSYANI 167 Ermeni, kanının son katresine kadar muharebe etmeye kendi namus ve itibarına yemin etti. Vatan ve cemaatımızın aziz da'vası için kan dökmek lazımdır. İleri birader ileri... ayağa kalkın, ya hürriyet yahud mevt... "~i Maraş'ta Ermenilerİn Ayaklanması Şehir merkezinde bulunan Ermeniler ile Türkler yıllardan beri barış içinde yaşıyorlardı. Fakat 1862 yılından itibaren Zeytfin ve Maraş'ta sık sık Ermeni olayları meydana gelmeye başladı. Türkler ve Ermeniler arasındaki gerilim gittikçe arttı. Nitekim 13 Ekim 1895 Pazar günü dış güçlerin tahrikiyle Maraş'ta çatışma çıktı. Ermeniler 18 Ekim 1895 Cuma gününü kanlı gün ilan ettiler. Bu tarihten itibaren şehirde çatışma bir ay devam etti. Silahlı çatışma esnasında şehirde bulunan Amerikan misyonerleri Maraş Kız Koleji ve İlahiyat Fakültesi'ndeki 290 öğrenci yi alarak sığınaklara gö- türdüler. İsyancılar üzerine giden askerler Ermenileri etkisiz hale getirdiler ve adı geçen kolej ile fakülteyi ateşe verdiler. İsyan bastınldıktan sonra askerler, isyana katılan Ermeni liderlerini olaydan sorumlu tuttular~~. 23 Ekim 1895 Çarşamba günü Ermeniler ile Türkler arasında çıkan bir tartışmada bir Türk bıçaklanarak öldürüldü. çarşıda meydana gelen diğer bir tartışmada Müslümanların yardım istemesi üzerine halk toplandı, bıçak ve sopayla kavga başladı. Aynı günün akşamı Karamanlı Mahallesinde bir karışıklık oldu ve Protestan Ermenilerin ileri gelenlerinden Karabet Aga Topalyan'ın cesedi bulundu. Arka arkaya meydana gelen bu olaylar şehirde güvenlik bakımından belirsizliğe neden oldu. Askerler, asayişi sağlamak için caydıncı sert tedbirler alarak şüpheli bulunanları tutukladılar. Ermeniler yaptıklarından korkmaya başladılar. Hatta intikam alı- nacağı endişesiyle yolculuk yapamaz oldular.~3 21. Kilikya'nın Hınçakyan Fırkası Kaza İdaresi Heyetinin ilannamesi, Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s, 159-160. 22. Stanley E. Kerr, The Lions Of Marash, State Üniversity of New York Press, Albany 1973, s. 5. 23. British Docurnents On Ottornan Arrnenians (BDOA.), Volume (V.), IV, s. 636. ]68 AHMET EytclL 24 Ekim 1895 Perşembe günü saat 11.00 sulannda komite üyesi olan ve kasaplık yapan Bobos Serkis ile Mehmet arasında dükkanda tartışma çıktı. Bunun üzerine derhal Ermeniler ile Katolik ve Protestan Hristiyanlar dükkanlannı kapayıp Müslüman halka saldırdılar. Aynı günün akşamı komite üyelerinden on bir Ermeni, Maraş'ın Karamanlı mahallesi sakinlerinden Hafız Mehmet Oğlu Ali'yi silah Yusufoğlu İbrahim'i de kama ile öldürdü1er24 • ZeytCın'da olduğu gibi Maraş mutasamflığı da Ermeni tehdidi altındaydı. Maraş'ta oturan Ermeniler evlerinde silahlı bir şekilde toplanmışlar, Zeyttln'dan gelecek işareti bekliyorlardı. Zira bir miral ay ve dörtyüz asker Zeyttln kışlasında 26 Ekim 1895 Cumartesi'nden beri beş gündür on bin eşkıya tarafından kuşatma altında tutuluyordu. Çeşitli cephelerden gelen Ermeniler, Andınn ve Elbistan ilçelerine bağlı Müslüman köylerini yakıp yıkarak tahrip ediyordu. 27 Ekim'de görevli olarak Halep'ten Maraş'a göndeıilen bir Ermeni asıllı sağlık memuru yolculuk esnasında olaylann şiddetini müşahede etti. Köylerde bulunan müslüman halk, Maraş'ta meydana gelen olaylar nedeniyle şehir halkına yardım için toplu hale gelmeye başladılar25 • Elbistan ve Maraş'ta bulunan 700 asker, Zeyttln kışlasında ku- şatma altında bulunan askerleri kurtarmak için buraya gönderildi. Mutasamflıktan gönderilen 31 Ekim 1895 tarihli telgrafla, Maraş'ta bulunan kuvvetin isyanı bastırmaya kafi gelmedi ği bildirildi. Yardım için Halep'ten sevk olunan asker Maraş'a ulaşmak üzere süratle yola çıktı. Yardım amacıyla gelen kuvvetler yetişinceye kadar acilen süvari ve piyade askere ihtiyaç vardı. Bu sebeple redif askeri kumandanına, asker temin etmesi, müdahale ile eşkıyanın bastırIlıp cezalandırılması emredildi. Güvenlik ile ilgili alınan tedbirler mutasamflığa bildirilirken Sadrazam da aynı tarihte Seraskere gereğinin süratle yapılmasını emretti.26 24. BDOA., v. ıv, s. 381. 25. BDOA., V. IV, s. 636. 26. 19 Teşrinievvel i331-31 Ekim i895 Perşembe günlü yazı. BOA., Y.A.HUS. 338/8 i. 1895 MARAŞ VE ZEYTUN lSY ANI 169 Maraş Ermenileri, isyan çıkarmak amacıyla Maraş'ta bulunan 20 evi boşalttılar, içine silah ve mühimmat doldurdular; siper için taş ve tuğladan yapılmış duvarlardan mazgal delikleri açtılar. Ermenilerin 13 Ekim'den beri çıkardıkları huzursuzluklar üzerine asayişi sağlamak amacıyla 3 Kasım 1895 Pazar günü Maraş'ta örfi idare ilan edildi ve divan-ı harb-i örfi kuruldu. Böylece emniyet ve asayiş sağlanarak daha fazla kan dökülmesi önlendi. Gü- venlik yeniden sağlandıktan 5 gün sonra 8 Kasım 1895 tarihinde örfi idare kaldınldı. ..27 Dahiliye Nazın ve Şuray-ı Devlet Reisinin 6 Kasım 1895 Çar- şamba gün ve 1132 sayılı yazısı ile bakanlar kuruluna Halep valisinin azli teklif edildi. Bu tarihte Maraş, Halep eyaletine bağlı idi. Maraş ve Zeytfin'da meydene gelen Ermeni meselesinden dolayı Halep vilayetinin önemi olağanüstü bir şekilde arttı. Sabık sadrazam Kamil Paşa daha önce Halep valiliğinde bulunarak bu bölge hakkında tecrübe kazanmıştı. Bu sebeple Halep valisi Hasan Paşa görevden alınarak yerine 6 Kasım 1895'de Kamil Paşa vali ve vali yardımcılığına da Dersaadet'te bulunan Hasan Beyatandı. Kaybedecek zaman olmadığından aynı gün Kamil Paşa istanbul'dan Halep'e hareket etti.28 Hükfimet tarafından alınan tedbirlere rağmen olaylar bir türlü önlenemiyordu. Nitekim isyana hazırlıklannı tamamlayan Ermeniler, 16 Kasım 1895 Cumartesi akşamı saat altı sulannda Akdere kilisesi civarında harekete geçtiler. Emerliyan Karabet ve arkadaşları "Zeytfinlular geldi! Daha ne duruyorsunuz?" diyerek bağırdılar. Bunun arkasından iki el silah atarak halka hücum ettiler ve isyanı başlattılar. akşamla yatsı arasıda alaca karanlıktan istifade ederek Müslüman halk ile askerin birbirini kırması planlanmıştı. Çok acı bir olay başlamak üzere iken, mutasarrıf tam zamanında buraya gelerek ikna edici konuşmalanyla Müslüman halkı yatıştırdı ve muhtemel bir faciayı önledi. Daha sonra bu tahrik edici hareketin tahkikatı yaptınldı. 27. BOA., Y.A.HUS. 329/2. 28. Bakanlar Kurulunun 25 Teşrinievvel 13 i1-6 Kasım 1895 - tarih ve 1132 sayılı kararı, BOA., Y.A.HUS. 339/18. J7(L AHMET EY1C1L Ermeniler, 18 Kasım 1895 Pazartesi günü akşamı saat altı sularında belediye karakolu civarında bulunan Kamburoj~lu Serkis'in evinde toplandılar, caddeden geçen Müslümanlar üzerine ateş açarak on iki yaşında bir çocuk ile bir adamı öldürdüler, Restebaiye Mahallesinde Bayramyan Saçrek'in evinde toplanan Bayramyan Saçrek'in oğlu Agopciyan, Emerliyan Mıgırdıç, Emerliyan Mı- gırdıç'ın kardeşleri, oğulları ve arkadaşları tarafından gelip ge- çenlere atılan kurşunlarla Kayabaşı Mahallesinden Hacı Ağa öldü ve Solakoğlu Hüseyin'de ağır yaralandı. Bu arada Şekerdere, Künbet, Akdere, Kırklar Kiliseleri ve Ermeni liderlerinin evlerinden, devriye gezen jandarmaya ve yolda yürüyen Müslüman halk üzerine ansızın kurşun yağdınldı. Arkasından Ermeniler, Maraş'ta ya- şayan halkı ve evlerini tamamen yakmak için, daha önce boşaltmış oldukları evlerini ateşe verdiler. Aynı anda şehrin çeşitli yerlerinde yangın çıktı. Atılan kurşunların etkisi ve yanmakta olan evlerin harareti ile Künbet ve Akdere kiliselerinde bulunan barut, mühimmat gibi yanıcı ve patlayıcı maddeler ateş aldı. Bir tarafda tüfek sesleri ve yağmur gibi yağan kurşunun etkisi, diğer yandan yangının etrafa yayılması ve kiliselerde bulanan barut gibi maddelerin tutuşarak patlaması, şehri bir anda yangın alanına dönüşmesine neden oldu. Olaylar karşısında soğukkanlı ve kararlı davranan Maraş Kumandanı Ziya Paşa, diğer komutanlar, mülki erkan, memurlar, askerler, polis ve jandarma isyanı bastırmak için bozguncuların üzerine gittiler. Gösterilen olağanüstü gayretler sonunda tulumba ve kaplarla taşınan su ile yangın söndürüldü. Büyük bir felaketin önü alınarak şehir tamamen yanmaktan kurtarıldı. Bu olayda 150 ev yandı. Ayrıca bir asker şehit bir asker yaralı, jandarmadan bir şehit üç yaralı, Müslüman halktan 27 şehit, 31 yaralı ve gayrimüslim tebaadan 98 ölü 83 yaralı zayi at verildi. Yangın söndürüldükten sonra yapılan araştırmada. mühimmat deposu olarak kullanılan Şekerdere kilisesinin yerinde bir demir top gülle ele geçirildi. Ayrıca Ermenilerin kasten yaptıkları kendi evlerinde, barut ve dinamit gibi yanıcı maddelerin nümuneleri bulundu.29 29. Maraş komiserliğinden gönderilen 8 Teşrinisani 131 - 23 Kasım 1895 tarihli yazı, Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 126. 1895 MARAŞ VE ZEYTON tSY ANI 171 20 Kasım 1895'te Maraş'ta Ermeniler tarafından birçok Müslüman öldürülünce buna dayanamayan halk, katill~re karşı ayaklandı30 . Önce askerler, Ermenileri teslim olmaya davet etti ise de buna evlerinden silahla ateş ederek cevap verdiler ve çok sayıda insanı suçsuz yere öldürdüler. Ermeniler, bin anda şehrin muhtelif yerlerinden ve dört mahallesinde yangın çıkararak Maraş'ı ateşe verdiler. Olaylar çok tehlikeli bir duruma geldi. Asayişi sağlamak için Ermeniler üzerine kuvvet gönderildi ve şehir bombalanmadan katiller etkisiz hale getirildi. Aynı gün öğleden sonra isyan bastınldı ve Müslüman halk yatıştınldı3'• 20 Kasım'da Maraş'ta meydana gelen saldın hareketlerinin aynısı Antep'te de meydana geldi. Ermeniler, Antep'te Müslümanların evlerine dinarnit attılar, şahri çeşitli yerlerden ateşe verdiler ve suçsuz 200 Müslümanı şehit ettiler. 32 22 Kasım 1895'te Ermeniler, çeşitli yerlere, Müslümanlan tehdit eden bildiriler astılar ve bu bildirileri bütün yandaşlanna da- ğıttılar.33 Ermenilerin hareketlerini destekleyen Alman elçisi Count Hatz Feld, Maraş ve Zeytı1n'da isyan eden Ermenilere merhametle muamele yapılması konusunda girişimlerde bulunarak Türk askerinin barbarca davrandığını iddia ettp4. Şehirde bombalanan yerleri tetkik için Birleşik Devletler temsilcisinin geldiği şayiası yayıldı. Fakat hükümet yetkileri bu dedikodunun doğru olmadığını açıkladılar35 • 22 Kasım sabahı birkaç jandarmanın öldürülmesi ve evlerin ateşe verilmesiyle Maraş'ta karışıklık devam etti. Ziver Paşa ve Binbaşı Ali Bey güvenliği sağlamak amacıyla cadde ve sokaklara jandarma ve askeri devriye koydu, çeşitli semtlere bekçiler yerleştirdi. Şehrin dört bölgesinde başlayan yangın kontrol altına alındı ise de zaman zaman devam etti. Bu esnada ortalığı yatıştırmak 30. BDOA., V. IV, s. 524. 3 ı. BDOA., V. IV, s. 547. 32. BDOA., V. IV, s. 548. 33. BDOA., V. IV, s. 584. 34. BDOA., V. IV, s. 573. 35. BDOA., V. IV, s. 574. ~---------------.-----'~~~~-'''- ın AHMET EYtCtL etti. ıçın Hristiyanların ruhani lideri Notabel, Ermenilerin güvenliğini garanti ederek Müslümanların alışveriş yapmaları için dükkanlarını açtırmaya çalıştı. Zira bu tarihte şehirde ticari yerleıin çoğu Ermenilerin elindeydi36 • 23 Kasım'da hayatları garanti edilen Ermenilere, silahlarını teslim etmeleri uyarısında bulunuldu. Eğer uyarılara uyulmazsa sonuçtan kendilerinin sorumlu olacağı hatırlatıldı37 • Hükümeti tarafından isyanın bastırılacağına Ermeniler de inanıyorlardı. Buna rağmen silahlarını teslim etmek istemediler. Fakat yapılan uyarıdan çok korktular. Zira devam eden bu karışıklıkta Ermeniler veya Müslümanlar bir katliama maruz kalabilirlerdi. Rahip Notabe1'in nasihat ve tavsiyelerine rağmen korku içinde olan Ermeniler 24 Kasım'da dükkanlarını açmadılar38 • Aynı tarihte, Urfa, Antep ve Maraş bölgesinde Ermeniler lehine faaliyetlerde bulunan İngiliz konsolos vekili tutuklandı39 • Bu tarihte Halep'te 13, İskenderun'da 20, Antep'te 1, Maraş'ta 4, Antakya'da 2 olmak üzere toplam 40 İngiliz vatandaşı bulunuyordu. Ayrıca İngilizlerin himayesindeki 250 kişi de Halep'te oturuyordu. Yani toplam 290 kişi İngilizlerin koruması altındaydı. Konsolos vekili ve dij~erlerinin tutuklanması çeşitli sıkıntılara sebep oldu. Zira bunun İngiltere'nin resmi işlerini görüyorlardı. İşte bu nedenle İngilizler tutuklamalardan memnun olmadılar"°. Karanlık Dere Toplantısı Hınçak Komitesi'nin Londra'daki genel merkezi, aftan41 yararlanan Baran Agasi'yi42 Kilikya'ya gönderdi43 • 36. BDOA., V. IV, s. 573. 37. BDOA., V. IV, s. 582. 38. BDOA., V. IV, s. 582. 39. BDOA., V. IV, s. 633. 40. BDOA., V. IV, s. 634. 41. ll. Abdulhamit, 23 Temmuz 1895 tarihinde Ermeniler hakkında genel af ilan 42. Haçin kazasında doğmuş olan Agasi, Amerika'da ve tngiltere'de öğrenim gördıL i890 Kumkapı olayına karıştı, daha sonra arkadaşlarıyla beraber Amerika'ya kaçtı. Komitacı arkadaşlarıyla birlikte i893 yılında Kıbrıs'a gitti, oradan çok miktarda silah ve cep- r--- i 1895 MARAŞ VE ZEYTUN İSYANl 173 Zeytün Ermenilerini silahlı bir şekilde teşkilatlandıran44 Agasi ile Bartholomeos Yartabet ve arkadaşlan 16 Eylül 1895 tarihinde Zeytün ile Fırnız arasında bulunan Karanlık Dere denilen yerde bir toplantı yaptılar. Bu toplantıya 100 Ermeni komİte üyesi katıldı. Toplantıda Papaz Yartabet Bartholomeos, Papaz Termardios ve Nazaret Yenidünya gibi Ermenilerin ruhani liderleri ile köy temsilcileri de bulundu. tki saat süren toplantıda Zeytfin'da yapılacak isyanın planı hazırlandı. Plan gereği, her tarafta isyan başlatılacak, haberleşmeyi engellemek için telgraf telleri kesilecek, 4.000'i silahlı olmak üzere 6.000 Ermeni Zeytfin'daki kışla ve hükümet binasına saIdıracak, subaylar ve askerler esir edilerek, silah ve mühimmat deposuna el konulacaktı45, İsyanın Başlaması Zeytün ve çevresinde meydana gelen olaylann gittikçe bü- yümesi üzerine asker, 2 Ekim 1895 tarihinde kazaya 7 saat mesafede olan Ceyhan Nehri kenannda karargah kurdu. Alınan bu askeri tedbirin amacı; muhtemel bir ayaklanmayı vaktinde önlemekti. Ancak İngilizler, alınan bu askeri tedbiri, Ermenilerin toptan öldürüleceği şeklinde yorumladılar ve Dışişleri Bakanlığına müracaat ederek Ermenilerin korunmasını istediler. Bunun yanısıra Ermeniler, teslim olmalan için hükümetin hoşgörülü ve insancıl yaklaşımından da memnun olmadılar46 , hane alarak ZeytOn'a gönderdi. Yelkenli bir gemi ile Antakya'nın Süveydiye köyüne girdi ve burayı karargah merkezi yaptı. Baran Ağasi, Melih, İbah ve Heraçyan adındaki arkadaşlarıyla Suveydiye köyünde yaşayan Ermenilerin tamamını Hınçak komitesine üye yaptı. Komiteye üye yaptığı arkadaşlarından Harputlu Tüfekçiyan Serkis'i Vahan müstear adıyla Haleb ve Antep'e göndererek buralardan 110 lira para toplattı. 1894 Mart ayı ba- şında Maraş'a gelen Agasi, ZeytOn Ermenileriyle toplantılar yaptı ve bu bölgedeki Ermenileri silahlı bir şekilde teşkilatlandırdı. 43. Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 146. 44. Erdal nter, "Ermeni Meselesi'nin Perspektifi ve Zeytfin İsyanları, Ankara 1995, s. 145-146. 45. İlter, a.g.e., s. 146. 46. BDOA., V. IV, s. 503. 174 AHMET EYtCtL Takviye birlikleri Zeytfin'a gelmeden önce burada bulunan 420 asker silahlarını bırakarak isyancılara teslim olmuş ve daha sonra bunlar Ermenilerce esir edilmişti47 • Bu durum üzerine Mutasamf, tedbir olarak 2500 askeri 4 Ekim 1895'te Maraş'tan Zeytfin'a gönderdi. Gönderilen asker sayısının daha fazla olduğunu iddia edenler de bulunmaktadır.48 Baran Agasi, Melih, İbah ve Heraçya ile 1895 Ekim ayı sonlarında Zeytfin'a bağlı Alabaş köyüne giderek buradaki Ermenileri, Hınçakyan Komitesine üye yaptı, bunlara silah ve mühimmat da- ğıttı. Baran Agasi'nin yaptığı faaliyetlerden haber alınır alınmaz gelişmeleri yerinde incelemek amacıyla Zeytfin'da bulunan Urfalı Mustafa ve Döngeleli Süleyman adındaki jandarmalar tanınmaması için sivil kıyafetle Alabaş köyüne gönderildiler. Ancak Ermeni eş- kıya, sivil kıyafetle gönderilen iki jandarmayı öldürdü49 • Baran Ağasi yaptığı çeşitli toplantılarda; silah ve paranın komite tarafından verildiğini, ayaklanma başlar başlamaz İngiliz donanmasıııın Mersin ve İskenderun limanına gelerek yardım edeceğini ve Halep'teki İngiliz konsolosuyla devamlı görüştüğünü söylediso. Kısa zamanda Zeytfin, Fımız, Geben, Alabaş civarına 15.000 Ermeni eşkıyası toplandı. Bunlara Antep, Urfa, Halep, İskenderun, Haçin, Kayseri ve Maraş gibi yerlerden silah ve para yardımı gönderildi. Polis Ahmet Efendi, Hınçakyan Komitesinin postacılık hizmetinde bulunan ve Maraş'ın Şeyhadil Mahallesinde oturan Külüz oğlu Osep'i 22 Ekim 1895 Salı günü yakaladı. Komite üyeleri, Polis Ahmet Efendi'nin görevini yapmasından çok rahatsız oldular. 47. tngilizlerin yanlı ifadelerine göre ZeytOn'a 4. ve 5. Ordudan 20 tabur asker çağ- rılmış ve yardım amacıyla çağrılan askerlerin toplam sayısı 60.000 olmuştu. 48. BDOA., V. LV,s. 438. 49. Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 146. 50. İlter, a.g.e., s. 146. 1895 MARAŞ VE ZEYTÜN lSY ANI 175 Bu sebeple komite üyesi olan Kör Nazur, Dillo'nun oğlu Artin, Arikban Armenak ile 10 Ermeni, Polis Ahmet Efendi'yi öldürmek üzere harekete geçtiler. Fakat Polis Ahmet Efendi'yi bulamayınca onun yerine rastladıkları Gömleksizoğlu Mehmet'i öldürdüler'!. İngilizler, II. Abdülhamit'in altı büyük devletin tavsiyesine ihtiyacı olduğunu ve isyancılara karşı koyan Kürtlerin hareketlerini önlemeye söz verdiğini iddia ettiler52 • Yaptıkları katliam nedeniyle Ermenilere misilleme yapılmasından çok korkan İngilizler, Kürtlerin isyancılara karşı savunmaya yönelik eylemlerini valilikler vasıtasıyla önlemeye çalıştılar. Ermenilerin saldınsından sonra hükümetin olayları kısa zamanda önlemesi çok zordu. Verilen emirleri, komutanın hemen yerine getirmesi de mümkün değildi. Komutan, 19 Ekim 1895 günü askerin isyancılar üzerine topla gitmesini emretmiştiı Bu emir gereği isyancılar iki gün içinde teslim olmazlarsa, üzerlerine gidilecek ve silahları zorla alınacaktı. Gelişen olaylar karşısında Ermenilerin İngilizler tarafından desteklendiğini çok iyi bilen Padişah, reformları uygulayacağı konusunda İngiltere'nin kamuoyuna açıklama yapmasını, yetkililerinin Patrikhane aracılığıyla Ermenilere sakin olmaları ve problem çıkarmamaları hakkında nasihat etmesini istedi.'J Bunun üzerine İngiltere, Ermenilere bir talimat göndererek sakin olmalarını ve kendi başlarına hareket etmemelerini tavsiye etti.'4 Suçatı'nda bulunan 600 Ermeni eşkıyanın, Kumarlı köyündeki Müslüman halkı basması üzerine buraya gönderilen Jandarma Binbaşı Hacı Mehmet Efendi ile altı süvari 26 Ekim 1895 tarihinde şehit edildiler." 25 Ekim Cuma günü Ermeniler, Müslümanlar Cuma namazında iken halka saldırdılar. Bu saldında Maraş, Zeytün, Bitlis Gümüşhane, Bayburt ve Harput'ta toplam 173 Müs- 51. Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 147. 52. BDOA., V. LV,s. 585. 53. BDOA., V. LV,s. 528. 54. BDOA., V. LV,s. 529. 55. Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 147. 176 AHMET EY1CIL lüman şehit edildi ve 179 Ermeni öldü. Aynı gün Zeytfin'da 2000 Ermeni eşkıyası toplandı ve 5 jandarma ile bir komutan şehit edildi.56 Bu arada Maraş'ta bulunan Ermeni saldırganlar, 27 Ekim'de çevre köyleri tedhiş hareketleriyle rahatsız ettiler.57 Ermeniler, 31 Ekim 1895'te Maraş ve Zeytfin arasındaki askerleri çember içine aldılar.58 Eşkıyanın saldınsı karşısında asker harekete geçti ve karşılıklı çatışma 01du.59 Aynı gün Andınn'da da çatışma oldu. İngilizler Andınn ve Zeytfin'da meydana gelen çatışmaları Ermeniler lehine bastırmak amacıyla İskenderiye'ye savaş gemilerinin gönderilmesini istediler.60 İngilizlerin müdahalesiyle isyanın boyutları çok genişledi. Bunun üzerine Sadrazam katliama fırsat verilmeden gerekli tedbirlerin alınacağını ve ayaklanmanın bastınlacağını açıkladı. Sadrazam'ın ileriye yönelik muhtemel gelişmeleri dikkate alan açıklamalarından İngilizler memnun oldular. Ayrıca bu tahrik edici ortam içinde Patrik, Ermenilere sakin olmaları çağrısında bulundu61 • Fakat karşılıklı görüşmeler ve iyi niyete dayalı hareketler pek yararlı olmadı. 31 Ekim 1895 günü Ermeni eşkıyası tarafından Nedirli köyü basıldı. Bu baskın sonucu, köylülerin evleri yakıldı, eşya, mal ve hayvanları gasp edilerek halkı da toptan katledildi. 2 Kasım'da da Maraş'a bağlı Kürtül köyü basıldı ve bu köyde bulunan 57 ev yakıldı. Köylülerden çapanoğlu Hasan ve Karabıçakoğlu Osman diri diri yakılarak öldürüldü. Aynı gün Çukurhisar köyünün Müslüman halkına hücum edilerek, bu köyden de 180 ev yakıldı; 150 erkek, 40 kadın ve 95 çocuk olmak üzere toplam 285 kişi katledildi.62 İsyan hareketini genişleten eşkıya, Baydemir ve Beşenli köylerine saldırdı, halkın evlerini yaktı ve mallarını gasp etti, kadın, çocuk ve yaşlı demeden toplu katliam yaptı.6 ' 56. BDOA., V. IV, s. 381. 57. BDOA., V. IV, s. 375. 58. BDOA., V. IV., s. 407. 59. BDOA., V. IV, s. 413. 60. BDOA., V. IV, s. 360. 61. BDOA., V. IV, s. 365. 62. Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 147. 63. 18 Teşrinisani - 30 Kasım 1895 tarihli yazı, BOA., Yıldız Tasnifi MHtenevvi Maruzat (Y.MTV.), 132/90. i895 MARAŞ VE ZEYTUN İSY ANI 177 İngiltere'nin Halep konsolasu, 12 Kasım 1895 Salı günü Çerkez Merkez'i İngilizler adına casus olarak Maraş'a gönderdi.64 Buradaki misyonerlerle birlikte elde ettiği bilgileri konsolasa i1etmekle görevli olan Çerkez Mehmet, kendisine verilen gizli mektubu imha etmek zorunda kaldı. Çerkez casusun konsolasa verdiği bilgiye göre, Maraş'ta 4 tabur asker vardı. Bunlardan 3'ü Hamidiye Köprüsünde diğeri Ceyhan Nehrindeki ilk köprünün yakınında konuşlandırılmıştı. Zeytfin'a dört saat mesafede olan ikinci köprü ise 19 Ekim'de isyanın ilan edilmesiyle Ermeniler tarafından yıkılmıştı. Andırın'da môydana gelen karışıklıkları önlemek için ali Bey komutasındaki 4 tabur asker Andırın bölgesine yerleştirildi. Bir tabur, Maraş yakınındaki köylere, diğer biri de acilen Maraş'a ulaş- mak üzere harekete geçti. Çeşitliyerlere yerleştirilen askerlerin merkez karargah komutası Çerkezlere verildi. Halep Kumandanı Ethem Paşa, Maraş Kumandanı Mustafa Remzi Paşa, hatta Sait ve Ziver Paşalar Çerkezdi. Büyük bir Çerkez grubu ile Hamidiye askeri Maraş'a ulaş- tığında, İngiliz konsolosuna casusluk yapan Çerkez Mehmet de şehirdeydi. Çerkezler aktif hareket ederek Ermenilere saldırmak istediler ve bu amaçla şehrin her tarafına dağıldılar. Bunu önlemek için casus Çerkez Mehmet, Mutasarrıfla görüştü ve ona, Maraş'ta Çerkezlerin hizmetine ihtiyaç bulunmadığını, sessizce evlerine gitmelerinin daha uygun olacağını, Maraş'ın gereksiz şekilde karıştırılarak halkın tahrik edildiğini söyledi. Eğer Çerkezler evlerine gitmezlerse ayaklanmaya ve muhtemel acı olayşIarın yaşanmasına sebep olabileceklerini belirtti. Casusun, mutasarrıfı ikna etmesi sonucu Çerkezlerin Ermenilere saldırması ve diğer hizmetleri hükfimetçe önlenmiş oldu65 • Çerkez Mehmet daha sonra yaptıklarını 64. Çerkez Mehmet İngilizlerin güvendigi sadık bir ajandı. Yedi yıldan beri Hanry Dr. Bernhard tarafından tanınıyordu. Ayrıca daha önce Sir Charles Wilson ve Konsolos Richard ve Mr. Cameron'un hizmetinde bulunmuştu. Çerkez Mehmet İngilizler adına Antep ve Maraş'ta halk arasında sessizce ve sinsi sinsi gezerek önemli hizmetlerde bulundu. BDOA., V. IV, s. 643. 65. BDOA., V. IV, s. 642. 178 AHMET EY1C1L açıklayınca İngilizler namına çalışan diğer ajanlar da tesbit edildi. Böylece kimlerin basit çıkarlar uğruna, kimler adına casusluk yaptığı ortaya çıktı66 • 14 Kasım'da Maraş'ta meydana gelen karışıklıkta 40 Ermeni öldürüldü ve 300 Ermeni de yaralandı. Şehrin biraz dışında olan Karamanlı mahallesinde 20 Ermeni evi yağmalandı ve bunlardan 5'i yakıldı. Kiliseler ve dükkanlar açılmadı. Çevre köylerde halk, Hristiyanlara karşı harekete geçti. Ermenilerin yaptıkları katliamlar karşısında halk arasında kendini savunmak amacıyla adeta "gavur" öldürme işi meşrulaştı. Savunmaya yönelik bu meşru karşı koymayı, İngilizler, "Müslümanlara Ermenileri öldürme izni verildi" şeklinde yorumladılar. Hatta öldürülmüş Ermenilere ait cesetlerin kırlara bırakıldığını ve intikam almak için silahlı Müslüman milislerin yolların kenarına sıra sıra dizildiğini iddia ettiler67 • Ermeniler, 14 Kasım 1895 Perşembe günü saat II 'de Andırın'a saldırdırarak çocuk yaşlı demeden Müslüman halkı öldürdüler, evleri ve hükumet binasını yaktılar. Eşkıya tarafından Andırın'ın ku- şatılmasıyla Maraş tam bir ateş çemberi içinde kaldı. Planlı bir şekilde ve kısa zamanda şehir ateş çemberi ile sarılınca halk paniğe kapıldı68 • Kin ve intikam alma duygusu içinde olan Ermeniler 18 Kasım'da Maraş ve Andırın'da katliam yaptılar ve burada konuşlandırılan askerlerin çoğunu şehit ettiler. Aynı gün meydana gelen ayaklanmada Maraş'ta üç küçük kilise ile kalenin alt tarfında bulunan Ermenilerin oturduğu Şekerdere semti tamamen yakılarak yok edildi. Andırın katliamından sağ kalan kadın ve çocuklar Maraş'a getirildiler69• Mağdur olanlar yetkililerce himaye edildi ve bir kısmı da camiIerde toplandı. Maraşlılar, Ermenilerce malları yağma edilerek 66. BOOA., V. IV, s. 643. 67. BOOA., V. IV, s. 636. 68.18 Teşrinisani- 30 Kasım 1895 tarihli yazı, BOA., Y.MTV. 132/90. 69. BOOA., V. IV, s. 642. ı..... ~_.~ .. 1895 MARAŞ VE ZEYTON tSY ANI 179 mağdur hale gelen Müslüman halkın yardımına koştular ve acil ihtiyaçlarını karşıladılar. Müslümanların cenaze hizmetlerini belediye yürüttü. Belediye aynı hizmeti Ermenilere de yaptı. Cenazeler içinde bulunan bir rahip ve birkaç Ermeniyi de Müslüman cenazeleri gibi törenle defnettirdi. İngilizler, belediyenin yaptığı hizmeti ve Müslümanların maruz kaldığı katliamı görmezlikten gelerek Ermenileri savundular. Beklenmedik gelişmeler karşısında Maraş'ın asayiş ve gü- venliğini örüşmek üzere, vali başkanlığında askeri ve mülki erkan, ülerna, memleketin ileri gelenleri, eşraf ve ruhani reisler 30 Kasım 1895 Cumartesi günü Halep'te bir toplantı yaptılar. Bu toplantıda bölgenin asayiş ve güvenliği ile ilgili konular görüşüldü. Ayrıca ruhani reisIerin Padişaha bağlılıkları tekrarlandı. Bunun yanısıra eş- kıyayı bastırmak için alınması gereken tedbirler belirlendi. Zeytiin' aSaldırı Zeytun Kaymakamının evi 14 Ekim 1895 tarihinde kurşunlandı ve sürekli taciz edici hareketler yapıldı. Ermeni Hınçak Komitesi 19 Ekim 1895 tarihinde isyanı başlattığını ilan etti. 30 Ekim 1895'te Zeytun kışlası işgal edildj7°. 1 Kasım'da da ka.le işgal edildi ve garnizonda bulunan askerler iki topu bırakarak kaçmaya mecbur oldular. Toplanmış olan 8.000 Ermeni eşkıyası üzerine asker gönderiIdi?!. Kışlada bulanan 300 asker katledildi ve birçok askerin ayaklarının derisi yüzüldü. 9 Kasım 1895 tarihinde Zeytun'da meydana gelen olayesnasında Ermeni cinayetlerinin yanısıra kazanın güvenliğini sağlamakla görevli asker de görevini yapmadı ve silahlarını Ermeni eşkıyasına teslim etmek zorunda kaldın, Bu gelişmeler nedeniyle Zeytün kazasında güvenlik tamamen ortadan kalktı. 70. Hocaoğlu Mehmet, Arşiv Vesikalarıyla Tarihte Ermeni Mezalimi ve Ermeniler, İst. 1976, s. 306. 71. BDOA., V. LV,s. 441. 72. Makam-\ Seraskeriyenin LOŞubat 131-22 Şubat 1895 tarih ve 141 sayılı yazısı, BOA., Y.MTV. 113/52. 180 AHMET EYtCtL 11 Kasım 1895'te Zeytfin kumandanı eşkıyaya teslim 01- malannı önerdi; fakat kabul edilmedi.73 Aynı gün eşkıya tarafından Maraş ile Zeytfin arasında bulunan Cihat Köprüsü yıkıldı ve böylece kazaya gidecek olan askerin ulaşımı engellenmiş oldu. 12 Kasım 1895'te Zeytfin ile haberleşmeyi sağlayan telgraf telleri kesildi ve aynı gün Kürtül köyü basıldı, köyde 7 ev yakıldı. Çapanoğlu Hüsnü yakılarak öldürüldü. Kara Bıcanoğlu Osman yaralandı. 14 Kasım Perşembe günü saat ll'de 700 sila.hlı ve buna ilaveten 100 de katırlı, asker elbiseli ve martin tüfekli yardım birliğinden oluşan toplam 800 Zeytfin ve Alabaşı Ermeni eşkıyası Andınn'a saldırdı. Eşkıya, hükfimet binasını yaktı, Müslümanlan katletti, mal ve eşyalannı gasp etti, memurları ve birçok halkı esir alarak Zeytfin'a getirdi. 12 Kasım'da Andınn'a saldıran eşkıya şehri ateşe verdi. Ermenilerin saldınsı karşısında Maraş'ın kuzeybatısında bulunan köylerde bulunan halk eşkıyaya misillernede bulundu. Yaptıklannın aynısıyla karşılık gören binlerce Ermeni panik içinde kaldı, korku ve endişeyle sokaklara ve evlere sığındı.74Andınna saldıran 800 Ermeni eşkıyası 14 Kasım 1895 Perşembe günü Gebeİı köyünü bastı, burada 5 ev yaktı ve birçok Müslümanı da katletti. 15 Kasım Cuma günü ise 2.500 eşkıya Göksun'a hücum etti. Ancak buradan yardım için Zeytfin'a doğru ilerleyen asker tarafından eşkıyanın Göksun'a saldınsı etkisiz hale getirildi ve Ermenilerin herhangi bir saldında bulunmalanna fırsat verilmedj75. 16 Kasım'da Çukurhisar'da eşkıya 8 kişiyi öldürdü ve 15 kişiyi yaraladı. Bunun üzerine asayiş ve gü- venliği sağlamak amacıyla buraya asker gönderildj76. Aynı gün Andınn isyancılar tarafından yakıldı. Andınn ve ZeytGn arasındaki bölgede katliam şeklinde olaylar devam ediyordu. Gelişen isyan karşısında cesaretini kaybetmeyen askeri yetkililer, iki hafta içinde Zeytfin problemini çözmek için hemen harekete ge~;erek buraya asker yerleştirdiler77. 73. BDOA., V. IV, s. 477. 74. BDOA., V. IV, s. 636. 75. Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 100, 107, 109, 147, 148. 76. BDOA., V. IV, s. 567. 77. BDOA., V. IV, s. 511. 1895 MARAŞ VE ZEYTÜN lSY ANI 181 İngilizler, isyan hareketinin zayıflaması karşısında 17 Kasım'da teslim olan Zeyti'inlulara askeri ve sivil yetkililerce iyi muamele yapılmasını istediler78. Ermenilerin teslim olmaya zorlanmasından endişe eden İngilizler, herhangi bir yanlışlığın olmaması konusuna son derece dikkat ettiler79 • Ermeni asilere hoş- görü ve merhametle muamele yapılmasını önerdiler ve bu öneriye uyulması sonucunda Avrupalı devletlerin memnun olacağını bildirdiler. İngilizlere göre merhametle muamele yapılırsa, bu uygulama sonucunda Türklerin suçsuz olduğu ve katliaını yapanların Ermeniler olduğu ispatlanmış olacaktı80 • İngilizler, 20 Kasım 1895'te beş kişilik bir komisyonun Zeytun'a gönderilip isyancıların ikna edilmesi ile kan dökülmesinin önleneceği ve Zeyti'in'u kuşatan askerin geri çekileceği görüşünü açıkladılarsı. Bu görüşü kapsayan Lord Salisbury'nın mesajı, Sadrazam'a ve Padişah'a iletiIdi. Padişah cevabında, Ermenilere merhamet ve hoşgörü ile muamele yapıldığını, ancak şu andaki isyanda olduğu gibi her zaman saldında bulunduklarını, barış için komutana müracaat etmeleri gerektiğini bildirdi. Ayrıca askere karşı direnmeyenler için bütün valilere merhametle muamele yapmaları emrinin gönderildiğini, teslim olmadıkları takdirde iki gün içinde üzerlerine gidileceğini, silahları alındıktan sonra cezalandınlacaklarını, daha önce kabul etmiş oldukları reformların uygulanacağını belirterek, Patrikhane yoluyla Ermenilere nasihat edilmesini istedi. Bu cevap karşısında Salisbury, Padişah'a reformların uygulanacağı konusunda güvenmediğini, fakat iyi niyetine saygılı olduğunu ifade etti82 • 20 Kasım 1895'te Zeytun'da da Ermeniler birçok Müslüman köyünü kuşaratak ateşe verdiler. Burda da isyancılar gasp ve katliam yapmaya başladılar. Olayların daha fazla genişlemesini önlemek amacıyla acilen Zeyti'in'a asker gönderildi ve Ermenilere karşı gerekli caydıncı tedbirler alındı. 78. BDOA., V. iV, s. 518. 79. BDOA., V. LV,s. 524. 80. BDOA., V. IV, s. 525. 81. BDOA., V. LV,s. 540-541. 82. BDOA., V. IV, s. 570-571. 182 AHMET EytCtL Savunmasız kalan Müslümanlar, Ermenilerin katliamını önleyeceğine inandıkları Türk kuvvetlerinin Zeytfin'a gelmesinden çok memnun oldularX]. Zeytun olayları üzerine Ermenilerin İstanbul'da harekete ge- çeceği haberi alınınca derhal önleyici tedbirler alınmaya başlandı ve Patriğin Ermenilere giderek nasihat etmesi istendi. Bunun üzerine Patrikhane yetkililerinden biri Ermenilere giderek nasihatta bulundu ve bölece huzursuzluk önlendix4 • Ermeniler, 27 Kasım'da Zeytfin'da yine katliam yaptılar. Yapılan zulme karşı yetersiz kalan güvenlik güçlerinin yanısıra halk da kendisini savunmak amacıyla hazırlıklarını tamamlamaya baş- ladıx5 • Tedhiş eylemini sürdüren eşkıya, 4 Aralık 1895 tarihinde Maraş'a altı saatlik mesafede bulunan Demerek ve Sarılar köyünü bastı ve 40 evi yaktı.86 Ermenilerin katliamı üzerine asker harekete geçti. Aynı gün Halep İngiliz konsolosu Maraş kumandanına telgraf çekerek askerin geri çekilmesini istedi. Hariciye Nazırlığı Zeytfin'da tutuklu bulunan Türklerin Ermenilerce öldürüldüğünü bildirirken diğer yandan İngiiz temsilcisi Mr. Barnham da, 7 tutuklu Türkün Ermenilerce öldürüldüğünü itiraf etti. Bu açık itirafa rağmen İngilizler bir türlü askeri harekatın yapılmasını, Ermenilerin katliam yaparak Türkleri öldürdüklerini ve komisyon tarafından alınmış ortak kararlan kabul etmek istemediler8 ? 10 Aralık l895'te Maraş ve Kayseri'de bulunan Müslümanlar Ermenilerin zulüm ve katliamı karşısında harekete geçtiler. Diğer yandan Maraş'ta şehir merkezine toplanan halk kendilerinin gü- venliğini sağlayamayan kumandanı eleştirdi. İngilizler ise, bu hareketixx kumandanın hazır olan askere Ermenileri katletmeler için emir verdi, şeklinde yorumladı. 83. BOOA., V. ıv, s. 584. 84. BOOA., V. IV, s. 583. 85. BOOA., V. IV, s. 636. 86. Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 100, ıo7, I09, 147, 148. 87. BOOA., V. ıv, s. 615. 88. BOOA., V. IV, s. 676. 1895 MARAŞ VEZEYTÜN tSYANI 183 Ruslar, 17 Aralık'ta reformun uygulanmasıyla Zeytfin'da Ermeni probleminin çözüleceğini belirttiler. Fakat on yıl önce reformun uyg3ulanmasıyla ilgili talimat Anadolu'ya gönderilmişti. Aslında Ruslar bu yaklaşımlarıyla Zeytfin'da Ermenilere destek verdiklerini açıkça ifade ediyorlardı.89 Bir ay boyunca Ermeni eşkıyası Zeytfin ve civarında yaşayan Müslüman halkın evlerini yaktı, mal ve eşyalarını gasp etti, insanları öldürdü ve bir kısmını esir aldı. Ermeni eşkıyasının yaptığı bu cinayetlerin zamanında durdurulamaması ve alınacak tedbirlerde ihmalkar davranılması onların daha da şımarmasına neden oldu.90 14 Ekim 1895'te kaymakamlığın basılması, 19 Ekimde isyanın ilan edilmesi ve28 Kasım'da askerin Hamidiye Köprüsü'nün bulunduğu yere sevk olunması arasında uzun zaman geçti. hyanın ilanıyla burada yeteri kadar kuvvetin gönderilmesi arasında bu kadar zamanın geçirilmesinin sebeplerini açıklamak mümkün değildi. İsyanın bastırılmasında ihmalkar davranıldığından hiç şüphe yoktu. Zeytfin isyanının bastırılmasında görülen ihmal üzerine Babıaıi, Halep Valisi Kamil Paşa'ya şu talimatı gönderdi: "Zeytfin'da çıkn karışıklıklar genişleyerek oradaki askerler esir olmuşlardır. Maraş'ta bazı karışıklıklar çıkmış olduğundan vilayein durumu nazikleşmiştir. Vilayet merkezine vardığınızda ilk önce karışıklıkların önünün alınması ve asayişin sağlanmasına dikkat ve ihtimam olunacaktır. Asilerin tenkili için Redif efrfldı toplanılarak askeri birliklerin kuvvetlendirilmesi kararlaştırılmış olduğundan adı geçen efrad vakit kaybedilmeden toplattırılıp askeri birliklere gönderilmesiyle Zeytfin yönüne sevk olunmak üzere paşa ile görüşülerek askeri araç ve gereçlerin hazırlanmasına dikkat edilecektir. Bu gibi olayların patlak verme sebeplerinin ortadan kaldırılmasına çalışıldığı durumlarda, ayaklanmanın genişleyerek 89. BDOA., V. IV, s. 665. 90. Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 100, 107, 109, 147, 148. 184 AHMET EYtCtL diğer yerlere sıçrama ihtimali bulunduğundan, gerekli tedbirlerin süratle alınarak isyanın bastırılmasına çalışılacaktır. Alınacak tedbirler ve yürütülecek işlerle mahalli durumdan, zaman zaman BabıaH'ye bilgi verilecektir." ZeytGn'da Ermeni eşkıyasının yaptığı mezalim, 18 Aralık 1895 Çarşamba günü İstanbul'daki bütün yabancı devlet el~;ilerine bildirildi ve haber olarak dünya kamuoyuna duyurulması için yabancı gazetelere gönderildU! Aynı gün asker isyancıları ZeytGn'da ku- şattı. Ermenilerin ikna ile teslim olacakları ümit edildiğinden taarruz emri geciktiriIdi. Kuşatma altında bile iyi muamele gören Ermeniler, ellerinde bulunan Müslüman kadın ve çocuklara işkence yaptılar, Müslüman tutuklulan kılıçtan geçirdiler. Kaza dışında bulunan eşkıya ise Müslüman köylerine yağmaladı ve yaktı.92 19 Aralık'ta kuşatma devam ederken Ermeniler Müslüman kadın ve çocuklan öldürmekle suçlandılar. Buna karşı İngilizler Kürtlerin Ermenileri katlettiği iddiasında bulundular. Katliam yapan Kürtlerin cezalandırılmadığını ve sudan bahanelerle Ermenilerin tutuklandığını belirttiler.93 Maraş'ta Ermeni liderlerden Papaz Dergovanet, Ermenilere ait planları içeren evrakla birlikte 19 Aralık 1895 tarihinde yakalandı. Yapılan soruşturmada Papaz Dergovanet, isyan hareketlerine Ermeni Patriği ve Maraş'ın Katalik murahhasının iştirak ettiğini, Ermenilerin İngiltere'nin askeri yardım vaadından cesaret bulunduklarını itiraf etti. Bu arada ZeytGn eşkıya reisi, eşkıyanın uygulayacağı planla ilgili evrakı tasdik ve gerçej~i itiraf etmediğinden araştırmaya devam edildi. İsyana katılmak üzere ZeytGn'a gelen ve işlediği cinayetler sebebiyle beş arkadaşı ile firar eden Toros, Antep'te yakalandı. Toros, sorgulanması esnasında ZeytGn'da İngiliz kumandanıyla birlikte 91. 8 Kanunuevvel311- 18 Aralık 1895 tarihli yazı, BOA., Y.A.HUS. 34317. 92. BDOA., V. IV, s. 658. 93. BDOA, V. IV, s. 660. 1895 MARAŞ VE ZEYTUN ISY ANI 185 500 kadar silahlı İngiliz ve 10.000 silahlı Ermeni bulunduğunu, bunların geceleri Kayseri ve diğer yerlerden ZeytOn'a geldiklerini, kendilerinin bulundukları yerlerde Ermenilerin tamamen martin marka silah taşıdıklarını ve isyanda bu silahları kullandıklarını söyledi. Soruşturmadan sonra gözaltına alınan Toros, yargılamak için Halep'e sevk edildi.94 Ayrıca soruşturma sonucunda elde edilen bilgiler gizlice Maraş'a gönderildi. Daha fazla kan dökülmesine meydan vermemek için 21 Aralık'ta Zeytun'da Ermenilere silahlannı ve isyanı çıkaran elebaşılarını teslim etmeleri öneriIdi. Bu tarihte suçsuz yere öldürülen Müslümanları görmezlikten gelen Sir P. Gurrie, Babıali'ya giderek kuşatma altında bulunan Ermenilerin kurtanlması için gerekli tedbirlerin alınmasını istedi.95 Maraş ve Antep'te tutuklanan iki Ermeni'nin Zeytun isyanı hakkında verdiği ifadeleri sonucunda bazı konular açıklık kazandı. Bunun üzerine Babıali, 21 Aralık 1895'te isyana katılanlar hakkında gereğinin yapılması hususunda Serasker ve Hariciye Nezaretine bir yazı gönderdi.96 23 Aralık'ta Gregoryan ve Katolik Ermenileri, elçilere mü- racaat ederek Babıali ile kendileri arasında aracı olmalarını istediler. Aynı gün toplanan elçiler, Ermenilerin isteklerini tartışarak bir konsolasun Halep'e gönderilmesini ve Zeytunlu Ermeniler ile Babıali arasında aracı olmasını kabul ettiler.9 ? Ermenilerin 20 Aralık'ta ellerindeki Türk esirleri katletmeleri üzerine askerler, 23 Aralık'ta ZeytOn'u bombaladı; kale yi yakarak kullanılmaz hale getirdi ve şehri kontrol altına aldı. Muhasara esnasında kaleden kaçan eşkıya mahkumların bulunduğu hapishaneye giderek kapıları açtı. Bu kanşıklıkta Ermeniler hiç tanımadıklan masum insanları öldürdüler. Olayları önlemek isteyen 10 asker ve i 94.7 Kanunuevvel311- 19 Aralık 1895 tarihli yazı, BOA., Y.A.HUS. 342/29. 95. BDOA., V. LV,s. 664. 96. 9 Kanunıevvel 311- 21 Aralık 1895 tarihli yazı, BOA., Y.A.HUS. 342/29. 97. BDOA., V. LV,s. 664. 186 AHMET EYtCtL memur şehit edildi ve 10 asker de ağır şekilde yaralandı. Zeytfin'da bu acı olaylar devam ederken Maraş'ta güvenlik sağlanmıştı. Bir yandan Ermenilerin yaptıkları katliamlardan aşın derecede rahatsız olan Kürtler ve Çerkezler yollara çıkıp misillerne ile intikam alma fırsatı kolladılar. Diğer yandan askerler bunlara fırsat vermeden gü- venliği sağlamaya çalıştılar.98 Zeytfin'da kontrolü ele geçiren komutan, şehri devamlı muhasara altında tutmak amacıyla iki kilometre uzakta olan yüksek bir tepeye çekildi ve buraya 500 askeri konuşlandırdı.99 23 Aralık 1895 Pazartesi günü Zeytfin kışlasına yapılan hü- cumda Maraş taburundan bir yüzbaşı ve onbeş asker şehit edildi ve otuzbir asker yaralandı. çatışma esnasında meydanda bulunan eş- kıyanın ölü sayısı yirmi yedi idi. Kışla ateşe verilmeden evvel eş- kıya ölü ve yaralılarını sürüklenerek kazaya götürdüj~ünden bunların sayısı tam olarak tesbit edilemedi.1oo 23 Aralık 1895 Pazartesi günü kışla üzerine hücum edildi. Kış- lanın önünde bulunan cami ve evler ile hamam, asker tarafından kontrol altına alındı. Asker buraya yerleştikten sonra bunların üzerine kışlada bulunan eşkıya tarafından gece saat ona kadar top ve şiddetli tüfek atışında bulunuldu. Asker de karşılık verdi. Eşkıyanın şiddetli silah atışından kışlayı ısrarla savundukları ve dolayısıyla burayı terk etmeyecekleri anlaşıldı. Bunun üzerine mecburi olarak kışla yaktınldı. Kışlanın yakılması esnasında buraya sığınan Ermeniler önceden açtıkları gizli menfez ve tünel yoluyla Zeytfin'un içine firar ettiler. Yangın esnasında askerden ve Ermeni eşkıyadan yaralanan veya ölen olmadı. Kışlanın ahşap olan kısmı tamamen yandı ve duvarları kullanılmaz hale geldi. Eşkıyanın elinde bulunan kolağası ile 40 asker ve 50 sivil halkın akibetinin ne olduğu bilinmiyordu. Araştırma sonunda bu asker ve halkın bir Ermeninin evinde esir tutulduğu, tamamının 20 Aralık 1895 Cuma günü şehit edildiği tesbit edildi. Eşkıyanın eline geçen 98. BDDA., V. IV, s. 668-669. 99. BDDA., V. IV, s. 673. i()(). Mustafa Remzi Paşa'nın 24 Aralık 1895 tarihli telgrafı, BDA., Y.MTV. 133/57. i895 MARAŞ VE ZEYTUN lSY ANI 187 ve esir tutulan asker ile sivil halkın şehit edildiği haberi 24 Aralık 1895 Salı günü Babıali'ye bildirildi. Esir alınan askerlerden üçü fırsattan istifade ederek tavan arasında saklanmış, açlık ve susuzluktan takatları kesilmişti. Katliamdan 4 gün sonra kaçarak kurtulan askerler, 24 Aralık 1895 Salı günü Miralay Ali Bey'e ulaştılar. 101 Zeytün Ermeni eşkıyası, Müslüman köylerini basarak mal, can, ırz ve namuslarını ayaklar altına aldı, halkı iple birbirine bağ- layarak kurşuna dizdi, hamile kadınların karınıarını yarıp çocuklarını çıkardı, kadınların göğsünü kesti ve "al sana turunçtı diyerek memelerini kocalarına verdi, kestikleri memeleri zorla çocuklarının ağzına soktu, süt emen çocukları havaya attı ve dü- şerken altlarına kılıç, kama, haçer gibi kesici ve deli ci aletler tutarak öldürdü. 102 Kışlanın yakılmasından önce eşkıyaya itaat etmeleri teklif edilmesine rağmen onlar karşı koymakta inat ettiler. Yakılmadan önce ve yakılması esnasında askere karşı silah kullanacakları ve ka- çarken dahi şiddetli muhalefette bulunacakları kesindi. 24 Aralık 1895 Salı günü Mustafa Remzi Paşa'ya hitaben yazılan telgrafla, eşkıyanın nasıl karşılık verdikleri ve ne tarafa firar ettikleri, eş- kıyadan öldürülenierin ve yaralıların sayısı ve kışlanın şimdiki durumu, Zeytun'da yaşlı, kadın ve çocukların nerede olduğu, bugünkü askeri harekat hakkında bilgi istendi. Mustafa Remzi Paşa aynı gün verdiği cevabı şifreli telgrafta, yaşlı, kadın ve çocukların Zeytun'dan çıkarıldıklarını, askeri harekatın devam ettiğini Seraskerliğe bildirdi. Serasker, Zeytun isyanıyla ilgili Ferik Mustafa Remzi Paşa'ya yazılan telgrafların suretlerini 24 aralık 1895'te Padişaha arz etti. 24 Aralık 1895 Salı günü Asker, kışla yoluna ulaştı ve biraz ileride uygun bir yere mevzilenerek Zeytun'u akşama kadar top ve tüfek atışına tuttu. Eşkıyadan bir kısmı kasabadaki Tekke ma- 101. BOA., Y. YMV. 133/57. 102. Hocaoğlu, a.g.e., s. 310. 188 AHMET EYtCtL nastırına, bir kısmı evlere ve kilise1ere sığındı. Zira Ermeniler, evlerini, kiliselerini ve manastırlarım savunmak ve savaşta kullanmak amacıyla müstahkem mevki haline getirmişlerdi. Eşkıya, sı- ğındıkları yerlerden Türk askerlerine ateş ederek şiddetle karşılık verdiler. Askerler kasabaya 600 metre yaklaşarak Ermenileri sı- kıştırdılar. Eşkıya her türlü tehlikeyi göze alarak inatla mukavemet gösterdi. Bunun üzerine 25 Aralık 1895'te eşkıyaya silahlarını bı- rakarak teslim olmaları çağrısı yapıldı. Göksun'a firar ederken yolda yakalanan ve Zeytfin isyamna katılan bir Ermeni, ailesiyle beraber 25 Aralık Çarşamba gecesi Meralay Ali Bey'e götürüldü. Sorgulaması yapılan Emıeni aşırı derecede korkmuştu. Bu sebeple sorgulama sonucunda tatmin edici cevap alınamadı. im Zeytfin'da Ermeni ayaklanması nedeniyle Müslümanların can, mal, ırz ve namusları eşkıyamn ayakları altında kalmıştı. Buradaki memurların görevlerini ihmal etmelerine II. Abdülhamit çok üzüldü. Muhasara altında tutulan Zeytfin Ermenilerini kuvvet kullanarak bastırmak mümkündü. Bu sebeple II. Abdülhamit sorunun bir an önce çözülmesini istiyordu.I04 Avrupalıların araya girerek Ermeni asileri kanunun şiddetli cezasından kurtaracaklarım düşünen Sultan, 25 aralık 1895 tarihinde bir emir gönderdi. Sultan'ın emrinde askerin toplanması, eşkıyamn cezalandırılması, isyana bir an önce son verilmesi, işin sürüncemeye bırakılmaması istendi. Eğer isyam bastırma hareketi sürüncemede bırakılırsa yabancı devletlerin müdahale edeceği ve bunun sonucu olarak hükumet ile eş- kıya arasına elçilerin gireceği belirtildi.ıo5 Çünkü zaman uzadıkça yabancıların araya girmesine fırsat verilmiş olacaktı. Nitekim aradan fazla bir zaman geçmeden yabancı devlet elçileri, Zeytfin'da isyan eden Ermenilerle Babıali arasına girerek işe müdahalede bulundular.I06 Yani Zeytfin Ermenilerini bahane ederek devletin iç iş- lerine karıştılar. 103. Zeytun Kumandam Mustafa Remzi Paşa'mn i2 Kanunuevvel 13 i1-24 Aralık 1895 tarihli te1grafl, BGA, Y.MTV. 133/57. 104. tıter, a.g.e., s. 150. 105. Hocaoğlu, a.g.e., s. 306-307. 106. 7 Kanunuevvel 311- ı9 Aralık 1895 tarihli yazı, BGA., Y.A .HUS. 342/29. 1895 MARAŞ VE ZEYTON lSY ANI 189 Zeytun'un kuşatılmasından ciddi bir şekilde rahatsız olan İngilizler, 26 Aralık'ta Babüm'ye giderek harekatın yavaşlatılmasını istediler. Bu istek üzerine Babıal!, komutana kuşatmanın yavaşlatılması konusunda talimat gönderdi. Diğer taraftan aynı gün iki defa üst üste gönderilen telgrafla binlerce Ermeninin kuşatıldığı, halkın çukur bir vadi içine toplatıldığı ve Ermenilerin toptan öldürülmesinden korkulduğu bildirildi. ıo7 Aynı elçiler 28 Aralık'ta toplanarak Halep konsoloslarının Babia1i' ile Ermeniler arasında aracı olmasını teklif ettiler ve ayrıca önerileri kabul edilirse Ermenileri anlaşma yapmaya zorlayacaklarını belirttiler. 108 Sadrazam, ZeytOn Ermenilerinin Türk askerini öldürdüğünü, tutuklu asileri serbest bıraktığını, Türk köylerinde ve çevrede hunharca katliamlar yaptığını Patrikhaneye, Avusturya, Rusya ve İngiltere elçilerine resmen bildirdi ise de bunlar kabul etmediler. Adı geçen devletlerin elçileri hep bir ağızdan Ermenilerin kuşatıldığını, kendilerini savunmak için böyle yapmak zorunda kaldıklarını ifade ederek ZeytOn Ermenilerini haklı ve masum, Müslümanları ise haksız ve barbar göstermeye çalıştılar. Hatta Ermenilerin hayatlarının garanti edilmesini istediler. 109 İngilizler, 29 Aralık'ta elçilerin önerisinin Padişah tarafından kabul edilemeyeceği durumunu dikkate alarak, büyük devletlerin Sultanı zorlamasını ve isyan sırasında olaya kanşan sanıklann adlarının açıklanmayacağını düşünerek bunlann bildirilmesini istediler. i LO Eşkıyanın bastırılması uzadı. 29 Aralık 1895 tarihinde Zeytun kazası hükumet konağına ve Tekke Manastınna beyaz-yeşil-kırmızı renkli Ermeni bayrağı çekildi ve dikilen bu Ermeni bayrağını mevzilerinde siper almış olan eşkıya korudu. ıii 107. BDOA., V. IV, s. 669. 108. BDOA., V. IV, s. 675. 109. BOOA., V. IV, s. 670. 110. BDOA., V. IV, s. 676-677. 111. 18 Kanunuevvel 311-30 Aralık 1895 tarihli yazı, BOA., Y.A.HUS. 344/127. ı90 AHMET EY1C1L Mustafa Remzi Paşa'ron Müdahalesi Maraş 'ta Durum Zeytun'a yakın olması nedeniyle Ermeniler Maraş'ta birçok katliam yaptılar. 1895 isyanını bastırmak amacıyla Mustafa Remzi Paşa, Maraş'a gelmeden önce şu olaylar meydana geldi: 1. Ermeniler 17-18 Ekim 1895 tarihlerinde alelacele bağlarını bırakarak şehre geldiler. Ermenilerin aceleyle bağlarından Maraş'a gelmeler yeni bir olayın çıkacağına işaretti. 2. 23 Ekim 1895 Çarşamba günü Ermeniler ile Türkler arasında tartışma çıktı ve bir Türk bıçaklanarak öldürüldü. i 12 3. 24 Ekim 1895 Perşembe gecesi şehirde 12 Emıeni komitacı tarafından bir Müslüman katledildi. 4. 26 Ekim 1895 Cuma günü saat lO'da bir Müslüman ile bir Ermeni arasında çıkan tartışmada Ermeni "Yangın var!" diye ba- ğırdı. Bunun üzerine bütün Ermeniler dükkanlarını kapatarak kilise ve evlerine saklandılar. Aynı gün Karamanlı mahallesinde bir Müslüman katledildi. Ayrıca Kümbet'te devriye gezen asker üzerine ateş açıldı. Ermenilerin amacı, Cuma namazında iken Müslümanları öldürmek ve akşamleyin de şehre gelecek olan silahlı Zeytun eşkıyasının yardımıyla Maraş halkını toptan katletmekti. Ancak meydana gelen tartışma, planın vaktinden önce ortaya çıkmasına sebep oldu. 5. 28 Ekim Pazar günü Ermeniler, Müslümanların evlerine yine silah attılar, ancak Müslüman halk kendini sopa ve taşlarla savundu. 6. 30 Ekim Pazar günü Zeytfın kışlası işgal edildi. Kışla silah ve cephaneyle birlikte Ermeni lerin eline geçti. Bu durum Maraş ve Zeytun halkının Ermeni eşkıyası kar- şısında ne kadar ciddi bir tehlike içinde bulunduğunu yeterince ortaya koyuyordu.1l3 112. BDOA., V. IV, s. 636. i13. Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 119. 1895 MARAŞ VE ZEYTÜN lSY ANI Zeytun 'da Durum 191 Zeytün, Halep'e 56, Maraş'a 12 saatlik mesafede bulunuyordu. İçinden derin bir dere geçen, aşağı ve yukarı Zeytfin olmak üzere ikiye ayrılan, dağlık ve sarp arazide bulunan bu kazada 9.000 ermeni yaşıyordu. Kazanın çevresinde Kürt ve Ermeni köyleri vardı. Mesela Alabaşı Köyü tamamen Kürt idi. Maraş ve Zeytün arasında gidip gelen memur ve askerin öldürülmesinden dolayı Ermeniler ile Türkler arasında düşmanlık başlaımştı. Zeytfin halkının savaşçı olması, silah imal etmesi, ba- ğımsızlık mücadelesi vermesi sebebiyle kaza kötü bir şöhrete sahipti. Devamlı problemlerin olması nedeniyle kazada binbaşı komutasında 400 askerli bir gamizon ile savunma amaçlı iki top bulunuyordu. Son zamanlarda Anadolu'da vergilerin toplanması konusunda eşit muamele yapılmaya başlanmıştı. Bu uygulamalardan Ermeniler aşırı derecede rahatsız oldular. İngilizler her ne kadar fakir Ermenilerden aşırı vergi alındığını iddia etseler de, ticaretle uğ- raşmaları sebebiyle ekonomik seviyesi en iyi olan yine Ermenilerdi. Ancak Ermeniler vergi vermeye alışmamışlardı. Ermenilerin aşırı vergi ödediği bahanesiyle Aghasse ve Hınçak Cemiyeti üyeleri onları isyana tahrik ve teşvik ediyordu. 15 Ekim 1895'de bir grup Ermeni eşkıyası Alabaş Köyü'ne saldırdı. Altı saat süren saldırıda iki taraf da ağır kayıplar verdi. Eş- kıyanın şiddetli saldırısı karşısında gerekli tedbirleri alamayan asker geri çekilmek zorunda kaldı. Eşkıya tarafından köyün suyu kesildi. İki gün devam eden çatışmadan sonra 400 silah ve iki dağ topu eşkıyanın eline geçti. Gelişmelerden kaygı duyan hükümet Maraş'a takviye birlikleri gönderdi. Gönderilen askere karşı durmak için Hınçak üyeleri, Zeytfin'da köylüleri toplayarak nizami birlikler şeklinde düzenledi. Onlara üniforma ve şapka giydirdi, kırmızı ve koyu renklerden olu- 192 AHMET EYlctL şan Hınçak bayrağını dağıttı, 19941 te Süyevydiye'den getirttiği. silahlan verdi, Antep ve Maraş'tan boş gülle kovanlan getirtti.ıl4 Mustafa Remzi Paşa 'nın Müdahalesi Maraş bölgesi kumandanlığına atanan Mustafa Remzi Paşa, 27 Ekim 1895 tarihinde Maraş'a geldil15 • Derhal işe başlayan Mustafa Remzi Paşa, Zeytfin Ermenilerinin isyanını bastırmak için harekete geçti. Kendisipe bağlanan Adana sancağı Kumandanı Miralay Ali Bey komutasındaki orduyu Adana, Andınn ve Göksun yoluyla sefere çıkardı. ı16 2 Kasım 1895 Cumartesi günü meclis azasından Çorbaciyan Agop ve Karabet'in evine gönderilen polisin yaptığı aramada Zeytfin komitelerinin gönderdiği mektup, evrak ve mühürler ele ge- çirildi. ı17 Önce Zeytfin'daki hapishaneyi kuşatan askerler burayı kontrol altına aldıktan sonra üniformalannı çıkararak sivil kıfayetlerini giydiler. Ermeniler, üniformalı askerlere karşı silah kullandıklarından böyle bir tedbir alınması uygun görüldü. Zeytfin kontrol altına alındıktan sonra ilerleyen asker Andınn'a gitti ve burayı da Ermeni tehlikesinden korudu. Zeytfin eşkıyasını takip eden Miralay Ali Bey, Bonduk ve Geben köylerindeki isyancılan etkisiz hale getirdi. Buradan oldukça büyük ve kontrol edilmesi güç olan Fımızla geçerek daha önce Maraş'tan gönderilen dağ topu ile isyanı bastırmaya çalıştı. Fakat kuşatma esnasında Fımız dışında bulunan Ermeniler saldınnca, Ali Bey Haçin'e doğru çekilmeye mecbur oldu. Fırnız ku- şatması sırasında burada Avrupalı kıyafetinde olan, şapka giyen ve İngilizce konuşan Hınçak ajanlanna rastlanıldı. Buı ajanlar isyanı yönetiyor ve halkı silahlandınyorlardı. Ancak daha sonraki gün- 114. BDOA., V. IV, s. 635. 115. İngiliz arşivinde Mustafa Remzi Paşa'nın Maraş'a geliş tarihi 5 Kasım 1895 olarak gösterilmiştir. BDOA., V. IV, s. 635. i J 6. tıter, a.g.e., s. 150. i ı7. Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 120. 1895 MARAŞ VE ZEYTÜN tSY ANI 193 lerde başarısız olacaklarını anlayan ajanlar yurt dışına kaçmaya çalıştılar.118 Ali Bey, 25 Kasım 1895'te Zeytfin isyancılarını kuşattı ve teslim olmaları için yumuşak davrandı. i19 Fakat Ali Bey'in mü- samahalı davranmasından endişeye düşen ve teslim olan eşkıyanın öldürüleceğinden korkan İngilizler Babıall'ye konunun bir komisyon tarafından çözülmesini önerdiler. 120 İngilizlerin önerisi üzerine 26 Kasım'da Sadrazam, Maraş'a talimat göndererek acilen Zeytün'a bir komisyonun gönderilmesini istedi. Bu komisyonun gö- revi Zeytfin'daki Ermenilerin güvenliği ve halkın yerleşimi ile meş- gul olmaktı.l21 Zeytün, asker tarafından kuşatılınca yeniden düzenin sağlanması için komisyanca şartların belirlenmesi isteniIdi. Fakat II. Abdülhamit, böyle bir durumu kabul etmeyeceğini açıkladı.122 Zeytün eşkıyalarından 50 kadar Ermeni, Elbistan kazası dahilinde Göksun'a bağlı Kişi ve Alma köyleri civarında belli stratejik noktalarda mevzi almışlardı. Bu siperlere 20 Aralık 1895 tarihinde yapılan hücum üzerine silahlı çatışmada 15 Ermeni eşkıyası ölü olarak ele geçirildi. Firar edenler takip edildi ve eşkıyanın barındığı iki adet hücre evi bulundu. ÖLÜolarak ele geçirilen eşkıyanın yanında bulunan kapsüllü tunç ile birkaç kıyye kükürt Maraş'a getirildi. Firar eden eşkıyanın başka bir yere zarar vermeden yakalanmasına çalışıldı. 123 Alabaş, Fımız ve diğer yerlerdeki Ermeni asileri, Miralay Ali Bey komutasındaki kuvvetler karşısında tutunamayarak Zeytün'a sığındılar. Ermeni eşkıya ve asilerin sığındığı Zeytfin, Ali Bey tarafından muhasara altına alındı. Eşkıya tamamen yok edilme durumunda iken her nasılsa Zeytfin'a hücum edilmekten vazgeçildi.124 118. BDOA., V. LV,s. 643. 119. BDOA., V. LV,s. 587. 120. BDOA., V. LV,s. 588. 121. BDOA., V. LV,s. 593. 122. BDOA., V. LV,s. 550. 123.20 Aralık 1895 tarihli yazı, BOA., Y.A.HUS. 302/23. 124. tıter, a.g.e., s. 150. 194 ---_., AHMET EvlcİL 23 Aralık 1895 tarihinde Mustafa Remzi Paşa'ya gönderilen telgrafla çocuk, yaşlı, kadın ve devlete itaat eden halkı.n korunması için gayet itina gösterilmesi ve sefer esnasında askerlerin telef olmasına meydan verilmemesi için dikkat edilmesi emredildi. Bu emir üzerine Mustafa Remzi Paşa, Zeytı1n eşkıyasına teslim olmaları önerisinde bulunarak nasihat etti ve hayatları hakkında gü- vence verdi. Asi Ermeni eşkıyası, işlemiş oldukları cinayetler sebebiyle hayatlarından ümitlerini kestiğinden yapılan öneri ve nasihatları dinlemeyerek isyana devam etti ve kazayı abluka altına aldı. Eşkıya kuvvetinin, askeri kuvvete karşı koyamıyacağı açık olmasına rağmen asi Ermeniler direnmekte devam ettiler. Mustafa Remzi Paşa müdahale etmeye mecbur oldu. Eşkıya dört kasaba ve kazada bulunan evIer ile manastıra toplanmış olduğundan kısa zamanda bunları yerlerinden uzaklaştırıp cezalandırmak mümkün de- ğildi. Zira Zeytfin'daki her eve eşkıya sığınmıştı. Bunun yanısıra kaza halkından beş ev halkı bir eve yerleşmişti. Bu durumda her ne olursa olsun mantığıyla hareket edilecek olursa çocuk, yaşlı ve kadınlarla birlikte eşkıyanın attığı kurşunlarla askerler de telef olabilirdi. Çünkü kaza derin, sarp bir dere içinde bulunuyordu. Dar ve geçilmesi güç kazaya giriş-çıkışı sağlayan üç köprü kuşatılıncaya kadar tek tek evlerin üzerine gidilse bile yine eşkıyanın kur- şunundan asker zarar görecekti. Köprüden geçildikten sonra kazaya girilse ve dar sokaklardan hareket edilse asker yine zarara maruz kalacaktı. Çocuk ve kadınların tamamı evlerde saklanmış olduğundan kazaya yapılacak bir askeri müdahalede eşkıyanın dı- şında kalan masum sivil halkı korumak mümkün olmayacaktı. Yukarıda belirtildiği gibi dikkate alınması gereken nazik duruma rağmen Zeytfin'da devlete karşı koyan eşkıyayı yok etmek için kazanın yakılması uygun görüldü. Fakat kaza yakılırken yaşlı ve çocuklar güvenli bir yere çekilecek ve böylece eşkıya önceki gibi mukavemet gösteremeyecekti. Her ne kadar kazanın yakılması bir vahşet olarak düşünüise de zarar ve ziyan açısından daha hafif gelmekteydi. Ancak sözkonusu planın Padişah tarafından onaylanmamasına Mustafa Remzi Paşa çok üzüldü. 1895 MARAŞ VE ZEYTUN tSY ANI 195 Kazanın yakılması planı onaylanmayınca Mustafa Remzi Paşa, şimdiye kadar yürütülen askeri harekattan memnun olduğunu ve alınan tedbirlerin süratle yerine etirildiğini belirterek daha önce yaptığı teklifin incelenmesini istedi. Kış mevsimi dolayısıyla Zeytfin'da askeri barındırmanın imkansız olduğunu söyleyerek nasıl hareket edeceği konusunda Seraskerliğin emirlerini beklediğini bildirdi.125 Mustafa Remzi Paşaının gönderdiği telgrafa dayalı olarak Seraskerin gönderdiği yazı Meclis-i Mahsusa'nın dağılmasından yarım saat önce geldi. Bundan dolayı konu mecliste görüşülemedi ve Serasker konuyu padişaha arz etti. Bu arzda, askerin eşkıyayı cezalandıracak güçte olduğu ancak eşkıyanın dört kasaba, kaza ve manastıra sığındığı, kasabadaki çocuk, yaşlı ve kadınları korumak amacıyla askeri hareketin yapılamadığı bildirildi. Bu konuda nasıl bir hakette bulunulacağı hususunda emir buyrulmasını istedi. 126 Ferik Ethem Paşa'nın Görevlendirilmesi Padişah'ın emri üzerine gönderilen Ethem Paşa 2 Ocak 1896 tarihinde saat B'te Zeytfin'a geldi ve komutanlığın yetkilerini üzerine aldı. Zeytfin isyanı ile ilgili evrakı Mustafa Remzi Paşa'dan alan Ethem Paşa, daha önce kendisine verilen.talimat üzere hareket etti ve gerekli düzenlemeyi yaptı. Ethem Paşa'nın, beşinci ordunun tebliğ ettiği emrin yürütülmesi konusunda Halep valiliği ile Maraş mutasarrıflığının gerekli yardımda bulunacaklarında ve üzerlerine düşen görevi yapacaklarından şüphesi yoktu. Ethem Paşa, acilen gerekli tedbirleri aldıktan sonra Mustafa Remzi Paşa'ya asıl gö- revine dönmesi re'sen tebliğ edildi. Seraskerlik, 5 Ocak 1896 tarihinde Ethem Paşa'nın harekatını kolaylaştırmak amacıyla bölgeye vapurla İskenderun limanından yardım olarak 100.000 kıyye pirinç, 50000 kıyye fasulye, 60.000 125. Seraskerliğin 13 Kanuuevvl1311-25 Aralık 1895 tarihli yazısı, BOA., Y.MTV. 133/56. 126. Zeytun Komutanı Ferik Mustafa Paşa'nın gönderdiği 13 Kanunuevvel 13 i1-25 Aralık 1895 tarihli telgraf, BOA., Y.MTV. 133/56. 196 AHMET EY1C1L kıyye peksimet, 3.000 kaput, 60.000 çift don ve gömlek gönderdi. Bu eşyaların gönderilmesi suretiyle yapılan yardımlar ve alınan tedbirlerdeki amaç, askerin ve bölge insanının ihtiyaçlannı kar- şılamaktı. 127 Zeytfin Ermenilerinden on üç kişinin imzaladığı mazbata, yabancı devlet memurlarınna gönderildi. Bu mazbatada: 1. Ermeniler, can, mal ve namuslarını korumak ve çevrede bulunan Müslümanlara ait silahlann toplatılması şartı ile askerlerden gasp etmiş oldukları silahlarla kendi silahlannı teslim edecekler. 2. Kışlayı imar etmeye maddi yönden güçleri yetmediğinden bu görevi devlet yapacak, genel bir af ilan edilerek Zeytfin isyanında itharn edilenler, sürgün ve firarda bulunanlar bağıınacak. 3. Hristiyan bir kaymakam tayin edilecek ve Errnenilerin birkaç yıldan beri ödemedikleri vergi borçlan affedilecek. Yukarda açıklanan konuları içine alan bir telgraf Zeytfin'da bulunan Ethem Paşa tarafından Babıall'ye gönderildi. Telgrafla belirtilen konular Meclis'i Mahsus-u Vükelada görüşüldü. Konu hakkında mecliste görüşme yapılırken Ethem Paşa'dan ikinci bir telgraf geldi. Telgrafta, Hınçakyan Komitesine mensup Başkan Baron Ağa ile iki arkadaşı, Zeytfin kazası ileri gelenlerinden Jandarma Çavuşu Nazaret ve Elçilik mensuplarından aracı memurların karargaha geldikleri, vergi borçlannın affedilmesinin yanısıra kalenin tamir edilmemesi ve Zeytfin'da askerin bulundurulmaması hususundaki isteklerini bildirdiler. Maraş mutasamfı, Zeytfinlular tarafından verilen gizli mazbatanın muhtevası hakkında iki telgrafı 4 ve 5 Şubat 1896 Cumartesi-Pazar günleri Babıall'ye gönderdi. Bunun üzerine Meclis-i Mahsus-u Vükela 6 Şubat 1896 Perşembe günü olağanüstü toplanarak konuyla ilgili karan aldı. Ancak alınan karara binaen ha- 127. Seraskerlik Makamının 22 Kanunuevvel 131 i - 3 Ocak li890 tarihli yazısı, BOA., Y.MTV. 134/28 --------------------------~---_._-_._-- 1895 MARAŞ VE ZEYTÜN lSYANI 197 zırlanan mazbata aynı gün Padişah'a sunulamadı. Hariciye Nazın yabancı elçilerle görüştüktensonra Babıali'ye gece saat 1O:30'da geldi. Bundan dolayı karann alınması gece vaktine kaldı. Karar, gece yeniden temize çekildi ve aynı gece vükelanın onaylan evlerinde alındı. Bu işlem sabaha kadar sürdü. Mecliste yapılan ilk görüşmede, iki telgrafla bildirilen Ermenilerin istek ve şartlannın hükOmetin daha önce aldığı kararlara aykın olduğu sonucuna vanldı. HükOmet tarafından alınan karar gereği üç gün zarfında itaat edip teslim olmadıklan takdirde Zeytün Ermenileri üzerine askeri harekatta bulunulacağı prensibinin aracı yabancı memurlara ve Ethem Paşa'ya bildirilmesi kabul edildi. Karargaha gelen ve birçok isteklerde bulunan bu dört kişinin tutuklanarak kan dökülmesine fırsat verilmeden problemin çö- zülebileceği kanaatına vanldı. Yapılan işlemin yabancı memurlara ve elçiliklere bildirilmesi gerekiyordu. Eğer elçiler bunlann tutuklanma nedenini sorarsa, Babıali gereğini yaptı şeklinde cevap verilmesi kararlaştınldı. Meclis, bu prensiplerin yanısıra Zeytün Ermenileri hakkında şu tedbirlerin alınmasını önerdi: I. Kullanılmasına izin verilen ruhsatlı silahlar da dahil, ZeytOn Ermenilerinin ellerinde bulunan bütün silahlar toplanacak. 2. Cinayet işleyen Ermeniler kendiliklerinden teslim 01- mayacaklanndan zorla itaatleri sağlanacak ve sonra suç işleyenler hükOmetçe aranacak ve tutuklanacak. 3. Suçlu bulunan ve haklarında suç iddia edilen şahıslar adalete teslim edilecek. 4. İsim ve kimlikleri tesbit edilen eşkıya elebaşlan sürgün edilecek. 5. İsyana doğrudan katılmayan Zeytün Ermenileri hakkında genel bir af ilan edilecek. 6. Ödenmeyen vergi borçlan af edilecek, kışla hükümetçe imar edilecek ve konu hakkında yabancı aracı memurlara bilgi verilecek. 7. ZeytOn'a Hristiyan kaymakamın tayin edilmesi hükümetin tasarrufunda olacak. Ancak ZeytOn'a Hristiyan kaymakamın ke- 198 AHMET EYtCtL sinlikle atanacağı Ethem Paşa'ya ve Maraş Mutasarrıfına bildirilecek. 8. Teslim olmaları için üç gün mühlet verilecek, teslim olmadıkları takdirde askeri harekatta bulunulacak, durum Hariciye Nezaretine ve görevli elçiler aracılığıyla yabancı devletlere bildirilecek. 9. Üç gün mühlet verildikten sonra teslim olmadıkları takdirde, askeri harekatta bulunulacağı konusu elçiler vasıtasıyla ilgili devletlerin Hariciye Nezaretlerine bildirilecek. Anadolu'da bulunan vali ve askeri yetkililer ile ıslahat yapmaya giden memurlar tarafından Babıall'ye gönderilen yazılarda bildirildiğine göre, Müslüman halkın silahları önceden toplattırıldığından ellerinde yeni ve eski silah bulunmamaktaydı. Bu sebeple Müslüman halkın elinde olmayan silahları toplama kararı oldukça yersizdi. Yine de Babıall, 7 Şubat 1896 Cuma günü Müslüman halkın elinde silah bulunup bulunmadığının araştırılması emrinin Ethem Paşa'ya tebliğ edilmesini istedi. 128 Mec1is-i Mahsusa-i Yükelanın onayından sonra mazbata 7 Şubat 1896 Cuma günü Padişaha arz edildi.129 Aynı konu aynı gün gece saat on ikide telgrafta Ferik Ethem Paşa'ya bildirildi. Mec1is-i Mahusus-u Vükela kararına göre Seraskerliğe yazılan yazının ve Ethem Paşa'ya gönderilecek telgrafın sureti 8 Şubat 1896 Cumartesi günü Sadrazam tarafından Padişaha sunuldu.130 Ethem Paşa'ya gönderilen yazıya göre; 1. Zeytun Ermeni liderleri askeri birlikler tarafından derhal tutuklanacak, Ermenilerin eskiden beri taşıdıkları ruhsatlı silahları toplatılacak ve teslim edilmeyen silahlar hakkında -harp silahı olarak kabul edildiğinden- yasak silah muamelesi yapılacak. 128. BOA., Y.A.HUS. 345/59. 129. 26 Kanunisani 1311 - 7 Şubat 1896 Cuma ünlü yazı, BOA., Y.A.HUS. 345/57. 130.27 Kamınisani 1311 - 8 Şubat 1896 Cumartesi günlü yazı, BOA., Y.A.HUS. 345/59. 1895 MARAŞ VE ZEYTÜN ISY ANI 199 2. Zeytun Ermenilerinin, cinayet işleyenleri hükümete teslim etmelerinin mümkün olmadığı yapılan tahkikat sonucu anlaşıldığından eşkıyaya zorla baş eğdirilecek. Arama sonucunda cinayetle suçlanan şahıslar yakalanarak hükümetçe tutuklanacak. Haklarında suç iddiası bulunanlar adalete teslim edilecek. Kimlikleri tesbit edilen eşkıya reisIeri hakkında sürgün işlemi yapılacak. Diğer Ermeniler hakkında genel af ilan edilecek. 3. Ödenmesi tehir edilen vergiler affedileeek. Tahrip olan kış- lanın inşa masrafları hükümetçe karşılanacak. Kışlanın inşası ve vergilerin affı gibi konuların devlete ait olduğu aracı memurlara bildirilecek. Kesinlikle Zeytün'a Hristiyan bir kaymakamın tayin edileceği mutasarrıfa bildirilecek. Bu maddeler tebliğ edildikten sonra Zeytün Ermenilerine üç gün mühlet verilecek, eğer üç gün sonra da söz dinlemezlerse üzerinlerine asker gönderilecek. Durum ilgili devletlerin ilçiliklerine tebliğ edilecek. Yapılacak uygulama Hariciye Nezaretine havale edilecektir. Padişah'ın emri üzerine daha önce Anadolu'ya ıslahat yapmak için gönderilen memurlar tarafından Müslüman halkın elindeki silah toplanmıştı. Hatta silahların toplatıldığı askeri ve mülki erkandan gönderilen yazılarda bildirilmişti. Bu açıklamaya göre Müslümanların elinde ne yeni ne de eski silah vardı. Ancak bazı Müslümanların ellerinde kapsüııü ve çakmaklı basit silahlar bulunmaktaydı. Yani Müslümanların ellerinde yeni harp silahları yoktu. Harp silahlarının tamamı Ermenilerin elindeydi. Ermeniler, uzun menzilli, etkisi güçlü, yeni model martin ve henri marka harp silahlarını askere ve halka karşı kullanmışlardı. Aslında harp silahlarını taşımanın yasak olduğu hakkında yü- rürlükte bulunan özel kanun herkes için geçerliydi. Bu konuna göre yasak olan harp silahı kimin elinde bulunursa, onun toplanması ve silahı taşıyanların gözaltına alınması gerekiyordu. Zeytünlu Ermenilerin ellerinde bulunan silahların sayısı askeri yetkililere e biliniyordu. Kanun gereği bu ruhsatsız silahlara el konacak ve bu silahlar toplatılacaktı. 200 AHMET EYICIL Alınacak tedbirler konusunda verilen emirler süratle yerine getirildi. Müslüman halkın elinde harp silanının olmadığı araştırmayla tesbit edildi. Yapılan uygulamaların sonuçları Hariciye Nezaretine ve Babüm'ye bildirildi.131 Aracı Memurlann Girişimi Padişahın kan dökmek istemediğini bilen Avusturya elçisi 24 aralık 1895 tarihinde Hariciye Nezaretine gitti ve Ermenilerin hükümete sığınmalan ve teslim olmaları gerektiğini belirterek bu teklifi insanlık adına yaptığını söyledi. Sözlerine devam eden elçi, Ermeniler lehine yaptığı bu teklifin devletin çıkarlarına aykırı bulunmadığını ve resmi olmadığını da ifade etti. Aynı amaçla Başkatiplik Dairesine gelen Rusya elçiliği tercümanı, şu sıralarda bütün devletlerin gözünü Zeytün'a çevirdiğini, askerin ayaklanmaya katılmayan kadın ve çocukları dövmeyeceğinden ve hükümetin böyle bir yanlışlığa meydan vermeyeceğinden emin olduklannı dostane bir şekilde hatırlatmada bulundu. Önce İngiliz, sonra İtalyan ve daha sonra Alman elçileri, tercümanlarını Başkatibliğe göndererek önerilerde bulundular. Bu önerilerinde, eşkıyanın silahlarını ve komite liderlerini hükümete teslim etmesini, esir bulunan asker ve halkın serbest bırakılmasını, hükümet tarafından kendileriyle birlikte görüşmek için eşkıyanın yanına gönderilmesini istediler. Bu teklif üzerine İngiliz, İtalyan ve Alman elçilerinin istediği heyet iki defa eşkıyanın yanına gönderildi, fakat teslim olmaya ikna edilemeyen eşkıya, son dakikaya kadar silahla karşı koyacağını söyledi. m İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya, Almanya ve Avusturya devletleri, Zeytün isyanının sona ermesi konusunda aracı oldular. Altı büyük devletin müdahalesiyle eli kanlı Ermeni eşkıyasının yaptığı yanlarına kaldı. 131. 26 Kanunisanİ 1311 -7 Şubat 1896, BOA., Y.A.HUS. 345/59. ı32. Hocaoğlu, a.g.e., s. 307-308. 1- 1895 MARAŞ VE ZEYTÜN tSY ANI 201 Fransız elçisi M. Cambon 24 Aralık l895'te Fransa Hariciye Nazınna yazdığı mektupta, Ermenilerin hala isyanda direndiklerini, Maraş ve İskenderun'daki katliamdan kaçan Ermenilerin ZeytCın'a sığındığını belirterek yiyecek ve malzeme eksikliği içinde bulunan asilerin silahlarını bıraktıklarında 40.000 kişilik Türk ordusuyla karşılacaklarını ifade etti. Ayrıca ZeytCınErmenilerine iyi muamele edilmek şartıyla teslim olmalarının tebliğ edildiğini ve Zeytfinluların Türk memurlarının sözlerine güvenmediğini açıkladı. Gregoryan ve Katolik Ermenileri, Zeytfin Ermenileri kanlı bir felaketten kurtarmak için Avrupalı devletlerin müdahalesini istediler. Onlara göre bu müdahale Babıa1i için faydalıydı. Zira Babıali'nin bu bağışlayıcı yaklaşımı Hristiyan topluluğunun minnetine sebep olacaktı. Fransa'nın Halep'teki konsolosları veya bunların delegeleri kabul edilebilecek bir çözüm şeklini bulmak için isyan mahalline gitmeye hazır olduklarını belirttiler.l33 1 Şubat 1896 Cumartesi günü karargaha gelenlere, Zeytfin eş- kıyasının elinde bulunan askerleri teslim etmeleri teklif edildi ve verilecek cevabın Maraş Mutasarnflığına bildirilmesi istendi. Yapılan teklifi müzakere etmeleri için 3 Şubat 1896 Pazartesi günü saat beşe kadar izin verildi. Esir askerlerin teslim edilmesi konusu, Zeytfin ruhani liderlerine de tebliğ olundu. Ancak onların cevapları 7 Şubat 1896 Cuma gününe kadar geciktirildi ve o gün de cevap verilmedi. Bu arada esir bulunan Türk askerlerinin yarısı Ermeniler tarafından vahşi bir şekilde şehit edilmiş ve şehitlerin cesetleri bir dere içine atılmıştı. Bu feci olaya, aracı olan memurlar da şahit oldular. D4 Ferik Ethem Paşa'ya 7 Şubat l856'da gece saat onikide çekilen telgrafla ZeytCın'da yapması gerekenler bildirildi. Ancak 8 Şubat 1896 Cumartesi günü elçiliklerinden aldıkları talimata göre hareket eden ve ZeytCın'da bulunan aracı memurlar, hükfimetçe alınacak tedbirlere şu gerekçelerle karşı olduklarını açıkladılar: i33. Hocaoğlu, a.g.e., s. 312. 134.26 Kanunisani 1311 - 7 Şubat 1896 Cuma giinülii yazı, BOA., Y.A.HUS. 345/ 57. 202 AHMET EVİcİL ı. Araştırma yapıldıktan sonra Zeytfin Ermenilerinden cinayet işleyenlerin tutuklanması ve haklarında suç iddiasında bulunulanların adliyeye teslim edilmesi şartıyla Zeytfinlular hakkında genel af ilan edilmesi ilkesi karşısında aracı memurlar, genel affın Zeytfin Ermenilerine verilmesini, Ermenilerden birinin aleyhine dava varsa aleyhte iddiada bulunanların mahkeme huzurunda davayı takip etme yetkisine sahip olmasını istediler. 2. Vergilerin ödenmesine belli bir süre verilmesinin devlete aİt olacağı şartı karşısında aracı memurlar verginin indirilmesini önerdiler. 3. Zeytfin kazasında bulunan muhacir Ermeniler hakkında Türk temsilciler ile dört konsolos tarafından bir mazbata tanzim olunmasını ve mazbatada belirtilen şartların yerine getirilmesinde tarafların denetlemesini teklif ettiler. 4. Şartlar kabul edildikten sonra Ermenilere üç gün mühlet verilmesi, teslim olma şartını kabul etmedikleri takdirde askeri harekette bulunulacağı hükmüne karşı çıkan aracı memurlar bu hü- kümde açıklık bulunmadığını ifade ettiler. 135 Asi Ermeni/erin Barış Öneri/eri Aşağıda belirtilen görüşler tek taraflı bir şekilde Ermeniler tarafından ifade edilmiştir. Gerçekte Avrupa hükümetlerinin aracı olmasını isteyen Ermeniler, Osmanlı Devleti'nin Avrupa hükümetlerinden aracı olması talebinde bulunduğunu söylemişlerdir. Bu iddialar dikkate alınmakla beraber yayın organlarında belirttikleri görüşler aşağıda açıklanmıştır: Hınçak gazetesinin iddialarına göre Zeytfin isyam başarılı bir zaferdi. Küçük bir millet büyük bir devlet karşısında Avrupa hükümetleri seviyesine yükselmişti. Üç aydan beri Ermeni kanı akı- tan Türkler, isyancılar önünde baş eğrniş ve Ermenilerin silah ve ı35. Elçiliklerden aracı memurlara talimat olarak gönderilen Fransızca telgrafm tercümesi ve 28 Kanunisani 1311-9 Şubat 1896 Pazar günlü yazı, BOA., V.A.HUS. 345/84. 1895 MARAŞ VE ZEYTON lSY ANI 203 kuvveti karşısında mağlup olmuştu. Zeytfin eşkıyası galip olduğu için altı Avrupa devleti aracılık etmişti. Kendilerinin teklif ettikleri barış şartları altı Avrupa devleti tarafından Sultan'a arz edilmişti. Asileri bastırmak için ZeytOn'a hücum eden askerin yarısı, yani dokuz bini zayi oldu. Bunların bir kısmı harpte, bir kısmı açlıktan ölürken diğer bir kısmı da bulaşıcı hastalıkla savaş dışı kaldı. Bu yüzden Sultan, Zeytün Ermenilerinden kurtulmak için Avrupa hükümetlerinin aracı olmasını istedi. Zeytfin'da Hınçak komitesinin uyguladığı silahlı eylem Ermenilere göre amacına ulaştı ve Zeytfin uluslararası önemli bir politika konusu oldu. Ermenilere zafer kazandıran isyan, Hınçak komitesinin gayret ve çabalarıyla gerçekleşti. Zeytfindaki gibi diğer yerlerde bulunan Ermeniler başarılı olsalardı, Ermenistan'a salip olacaklarından endişeleri olmayacaktı. Ermeniler, kendi milletini biraz ciddi sevselerdi Zeytfin'daki seviyeye ulaşabileceklerdi. Onlara göre, artık Sultan barış istiyordu. Altı Avrupa hükümeti aracı olmak için konsoloslarının Zeytün'a gitmesini emretti. Barış yaparak isyanı durdurmak isteyen aracı konsoloslar iki gün izin istediler. Doğrudan hükümetle yüz yüze gelmeye cesaret edemeyen Ermeni asiler, kabul edebilecekleri barış şartlarını konsoloslar aracılığıyla aşağıdaki gibi önerdiler: ı. Hristiyan kaymakam tayin edilmeli ve Hristiyanlardan olu- şan bir idare şekli kurulmalı. 2. Zeytfin Ermenilerinin devlete ödediği vergi usulü iptal edilmeli. Görüşleri alınmadan vergi konulmamalı. 3. Geçmişte kalan vergiler ödenmemeli ve askeri kışlayı Osmanlı Hükümeti yapmalı. 4. Türkler silahlarını teslim ettikten sonra Ermeniler silahlarını teslim etmeli. 5. Barış şartlarının tam olarak uygulanabilmesi için altı hükümet kefilolmalı. - ---_.._-~------------------------ 204 AHMET EYlctL Konsoloslar, Ermenilerin bu barış önerilerini İstanbul'daki e1- çiliklerine bildirdiler. Elçiler de, hükfimetleriyle görüşerek aşağıda belirtilen barış şartlarını önerdiler: 1. Zeytfin'da bulunan Hınçakyanlar dışarı çıkarılırken Babıall genel af ilan etmeli. 2. Zeytfinluların eski silahlarını taşımalarına izin verilmeli ve yeni silahlar teslim edilmeli. 3. Hristiyan kaymakam tayin edilmeli, genelıslahat gereği Hı- rıstiyan idare usulü kurulmalı. 4. Vergiden muaf olmalı, senede belli bir miktar vergi ödemeli, kışlanın inşaatı hususunda Babıali Zeytfinlularla görüşmeli. 5. Zeytfin'a sığınan 10.000 Ermeni konsolosların nezaretinde yerlerine gidebilmeli ve bu izin bir mazbata ile garanti altına alınmalı. 6. Av tüfeği müstesna Zeytfinlulann silahlarını teslim etmesi yanında Zeytfin civarında bulunan Türkler de av tüfekleri dışındaki silahlarını teslim etmeli. 7. Genel hukuka karşı işlenen suçlar affedildiği gibi eskiden kalan vergi borçları da affedilmeli. 8. Zeytfin'lular tarafından yakılan kışlanın yeniden yapımı hususunda Sultan'dan yardım talep edilmeli. 9. Genel ıslahat çerçevesinde Zeytfin'a Hristiyan bir kaymakarnın tayini onaylanırken, büyük devletlerle Sultan arasında bir anlaşma yapılmalı. 10. Zeytfin'dan asker çekilmeli veya muhafaza için az bir miktar asker bulundurulmalı. 11. Zeytfin'a sığınan Ermenilerin gelecekte güvenliklerinin sağ- lanması hususunda alınacak tedbirler konsoloslar ile Babıali arasında müzakere edilerek belli esaslara bağlanmalı. 136 136. Hınçak Gazetesinin 15 Şubat 1331 . 27 Şubat ı896 tarihli nüshasında yayınlanan yazının tercümesi, Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 161.162. 1895 MARAŞ VE ZEYTÜN lSYANI 205 Zeytfin isyanında bölgedeki memurların yetersiz kalması, isyanın bir an önce bastınlması konusunda ihmalkaı- davranılması, altı Avrupa hükümet konsolosunun toplanmasına neden oldu. Neticede suçlu olmalarına rağmen Avrupa hükümetlerini arkalarına alan Ermeniler hadlerini aşarak muzaffer bir eda ile geleceklerini de teminat altında bulundurabilecek barış önerilerinde bulundular. Barış Şartları Osmanlı kuvvetleri 24 Aralık 1895 tarihinde Zeytfin'u ku- şatınca 5.000 Ermeni eşkıyası kuşladan kilise istikametine kaçtı ve bunlardan bir kısmı yakalandı. Zeytfin'a girmek üzere olan ordunun harekatı, büyük devletlerin BabıaH'ye baskısı sonucunda durduruldu. Komutan Mustafa Remzi Paşa görevden alınarak yerine Halep Nizamiye Fırkası Kumandanı Ethem Paşa tayin edildi. Maraş'a gelen Paşa, gelişen olaylar üzerine banş şartlarını gö- rüşmek amacıyla derhal Zeytfin'a hareket etti. Bu arada Halep'te bulunan Rusya, İtalya, Fransa, İngiltere, Almanya ve Avusturya konsoloslan banş görüşmelerine katılmak ve Zeytün'a gitmek üzere yola çıktılar. Konsoloslar 11 Ocak 1896 tarihinde Zeytün'a geldiler. 1 Şubat 1896 Cumartesi günü başlayan barış görüşmeleri 5 Şubat 1896 Çarşamba gününe kadar devam etti. m Ermeni ileri gelenlerinden on kişi ile isyancıların reisi Baron Agasi ve iki arkadaşı 1 Şubat 1896 Cumartesi günü saat 8'de karargaha geldi. Ordu karargahına getirilen 21 Ermeni diğerleri gibi Maraş'a gönderildiler. Daha önce suçlular hakkında alınan kararlar Ermenilere ve aracı memurlara tebliğ edildi. Alınan kararlara uymalan veya bu kararlar üzerinde görüş bildirmeleri için 3 Şubat 1896 Pazartesi saat 5'e kadar izin verildi.m Alınacak karar ve tedbirleri bildiren telgraf, 9 Şubat 1896 Pazar günü saat 7.40'ta bir yazı ekinde Serasker'e gönderildi. Aracı memurlar Zeytfin hakkında alınacak tedbirleri yanlış yorumiadılar ve anlaşma maddelerinin açık olmadığını belirttiler. Bu 137. tıter, a.g.e., s. 155. 138. 14 Kanunisani 1311 - 2 Şubat 1896 tarihli yazı, BOA., Y.A.HUS. 345/84. 206 AHMET EYtCtL sebeple 10 Şubat 1896 Pazartesi günü saat 4.30'a kadar telgrafta belirtilen konulara cevap verme süresi tanındı. 139 9 Şubat 1896 tarihinde Babıall'den gelen yazı ile herşeyin uygulamada kabul edilmediği bildirildi. Komisyon üyeleri, ZeytGn halkının kendi kendini yönetmesi önerisinde bulunuyorlardı. Yapılan görüşmeler sonunda ZeytGn Ermenileri, kendilerine önerilen barış şartlannı 11 Şubat 1896 Salı günü kabul ettiler. ZeytGn ileri gelenleri de eşkıyanın teslim edileceğine ve suçluların teslim olacaklarına dair bir belge verdiler. Aynı gün konu hakkındaki gelişmeleri Komutan Ethem Paşa ve Maraş mutasarrıfı Abdülvehhab Paşa Babıalı'ye bildirdi. Sadrazam da, Türk tarafının hoşgörülü yaklaşımı ve konsolosların asiler lehine gayretleri sonucunda Ermenilerin gönüllü bir şekilde kabul ettikleri ortak kararı 11 Şubat Salı günü Padişah'a arz etti. 140 Tarafların gönüllü olarak kabul ettiği barış şartları şunlardır: 1. Hınçak reisIeri, hükfimete teslim edilmeyecek. 2. İsyancılar Osmanlı toprağını terk edecekler. Babıalfde, altı hükfimetin İstanbul'daki temsilcilerine ve komitacılara saygı gösterecek, komitacıların güvenle Avrupa'ya gitmeleri sağlanacak ve masrafları kendileri tarafından ödenecek. 3. Elçiler, konsoloslar aracılığıyla altı Hınçak üyesi hakkında ikinci maddede belirtilen hükümleri n tama olarak uygulanmasını garanti edecekler. 4. Yalnız Zeytfin Ermenileri hakkında değil, oraya sığınmış köylüler, yolcular ve Ermeni çeteleri hakkında da genel af ilan edilecek. 5. Temsilcileri bulunan hükfimetlerin onayıyla Zeytfin'a bir kaymakam tayin edilecek. 6. Zeytfin'da bulunması gereken güvenlik görevlileri, asker ve memurlar Zeytfinlulardan olacak. 139. Aynı Belge. 140.30 Kannunisani 1311 - 11 Şubat 1896 Salı günlü yazı, BOA., Y.A.HUS. 345/ 102. ı895 MARAŞ VE ZEYTON İSY ANI 207 7. Zeytunlular vergi borçlarını ödemeyecekler ve gelecek beş yıl için de vergiden muaf olacaklar. Vergi, herkesin maddi gücüne göre alınacaktır. 8. Avrupa hükumetIeri tarafından Zeytfin Ermenilerinin canı, malı, şerefi ve din hürriyeti garanti edilecek. 9. Konsoloslar, Zeytfin'a sığınmış Ermeni köylülerinin, Türkiye'nin başka yerlerinden gelerek orada toplanmış bütün çetelerin güvenlik içind eyerlerine dönmelerini denetleyecekler. 10. Hükumet, Zeytun çevresindeki köylerde Türk ve Çerkezlerin elinde bulunan her cinsten silahı almak ve Zeytfinluların kendilerine aİt silahları yine kendilerinde kalmak şartı ile Ermeniler, kışladan aldıklan martin marka savaş silahlan ile iki topu hükumete verecekler. 11. Zeytfin1ular yanmış olan kışlayı imar etmeyecekler ve bu iş hükumet tarafından yapılacak. 12. Osmanlı askeri Zeytfin'dan çıkacak ve burada yalnız bir tabur kalacak ve bu taburun Zeytun işlerine karışmaya ve gü- venliğin korunmasına katkısı olmayacak. 13. Görüşmeye katılan konsoloslar bu şartlar yerine getirilmeden önce Zeytun'dan ayrılmayacaklar. 14. Avrupa hükumetleri Maraş'ta konsolosluklar kuracaklar ve bunların görevi Zeytun'un yeni idaresini denetlemek olacak. 15. Mersin'de konsolosluklar kurulacak ve bunlar anlaşmanın uygulanmasını denetliyecekler. 16. Bu anlaşma Zeytun'un dışında bulunan Ermeni köylerinde de uygulanacak.141 İngiliz büyükelçisi Philip Currie, "Konsoloslar ortak telgraf göndermişlerdir. Bunda elçilerin kendilerine telgrafla bildirdikleri şartların Zeytfin reisIeri tarafından kabul edilmiş olduğunu açık- 141. Hüseyin Nazım Paşa a.g.e., s. 320; Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, s. 492-493; Yalçın Özal1p, Millet-i Sadıka Patırtısı ve Maraş, İstanbul, (Baskı tarihi yoktur) s. 195. 208 AHMET EY1C1L . ---- i lıyorlar. Şimdiye kadar Osmanlı hükumetinin kabul ettiği şattlar şunlardır" ifadesiyle başlayan anlaşma hakkındaki mektubunu 1i Şubat 1896 tarihinde İngiltere'ye gönderdi. Bu mektuba göre: 1. Zeytun Ermenileri ve bu civarda dağlık arazide yerleşmiş olan Türkler savaş silahlarını hükumete teslim edecekler, bunların dışında kalan eğlence maksadıyla kullanılan av ve spor silahları ile tabanca ve kama sahiplerinde kalacak. ' 2. Genel af ilan edilecek. Affedilen kimseler hakkındaki şahsi davalar adliyeye havale edilecek. Hınçak komitesinin yabancı uyruklu üyelerinin dışarı çıkmasına izin verilecek. 3. Geçmişte ödenmeyen vergiler problemi dikkate alınacak, kışlanın tekrar yapılması konusunda ısrar edilmeyecek. 4. Hristiyan kaymakam tayini konusu ıslahat projesine göre yapılacak. 5. Azınlık tarafının askerin Zeytfin'dan çıkarılması isteği elçiler tarafından uygun görülmüş ise de hükumet bunu kabul etmedi. El- çiler bunları kendi iradeleriyle yapamadıklarından gereğini Babı~m'den nota ile isteyecekler. Ayrıca Padişah'tan yukarda ifade edilen maddelerin uygulanması konusu istenecek. Hükumet ısrarla Hınçak komitesi üyelerinin teslim edilmesini istedi. Fakat Zeytun Ermenileri, can güvenliği açısından bunların teslim edilmesini kabul etmediler. Konsoloslara, Zeytun'a sığınmış olanların gelecekteki güvenlikleri için hükumet tarafından bir çözüm şekli teklif edildi ve bu sorunu çözmeye bir kumandan gö- revlendirildi. Konsoloslar da anlaşmanın uygulanması sırasında denetleme görevini üstlendiler. 142 Barış Şartlarının Uygulanması ve İhmali Görültmlerin Cezalandırılması Hınçak Komitesi üyesi ve isyanın elebaşısı Baran Agasi ile altı arkadaşı 13 Şubat 1896 tarihinde İngiliz subaylarının himayesi al- \ 142. Uras, a.g.e., s. 493-494., Hocaoğlu, a.g.e., s, 311-312. 1895 MARAŞ VE ZEYTUN lSY ANI 209 tında Zeytfin'dan ayrıldılar ve 12 Mart 1896 tarihinde Mesajları Kumpanyasının Saint adlı vapuru ile Mersin limanından Marsilya'ya hareket ettiler.143 7 Ekim 1895 tarihinde başlayan Zeytfin isyanı dört ay gibi uzun bir süreden sonra 11 Şubat 1896 tarihinde varılan bir anlaşmayla sona erdi. Agasi'ye göre bu isyanda 13.000'i asker 7000'i sivilolmak üzere toplam 20.000 Türk Ermenilerden ise 125 kişi öldü. Lepsius'un ifadesine göre ise Zeytfin'da 6.000 Ermeni öldü.144 İsyancıların teslim olmasından sonra Ethem Paşa'ya müşir unvanı verildi ve kazaya kaymakam tayini Paşa'nın isteğine bırakıldı. Bunun üzerine Maraş mutasamfı Abdulvahhab Paşa ile görüşen Ethem Paşa, Karaküçükoğlu Mahmut Efendi'yi Zeytfin'a kaymakam tayin etti.145 Zeytfin'da bulunan Ethem Paşa 12 Şubat 1896'da 17 martini ve bir adet şinaydır marka tüfek teslim aldı. Daha önce eşkıyanın eline geçen iki adet dağ topundan biri kışla yangını esnasında yanmıştı. Ağaç kısmı yanan topun namlusu enkaz altından çıkanldı. Bazı parçaları eksik olan ikinci top karargaha getirildi. Topun eksik par- çaları ayrı ayrı temin edildi. Geride kalan silahların da peyderpey toplanması kararlaştırıldı. Bu arada Ermeniler hakkında yapılan uygulamada gözetim ve denetimde bulunmak amacıyla Rusya Konsolos vekili de 12 Şubat 1896 günü Maraş'tan Zeytfin'a geldi.146 14 Şubat 1896 tarihinde Zeytfin'da bulunan muhacirlerden ve Yenicekale nahiyesine bağlı köylerin sakinlerinden 124 erkek 136 kadın olmak üzere toplam 360 Hristiyan Maraş'a gönderildi. Aynı gün Zeytfin Ermenilerinden 59 martin ve 1 adet şinaydır marka tüfek toplandı.147 Daha önce 167 martin ve 1 şinaydır marka tüfek toplanmıştı. Bu tarihe kadar 226 martin ve 2 şinaydır marka tüfek 143. Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s. 148., llter a.g.e. s. 160. 144. Kamuran Gürün, Ermeni Dosyası, Ankara 1985, s. 160. 145. ılter, a.g.e., s. 160-161. 146. Seraskerlik Makamının 1 Şubat 13 ı1 - 13 Şubat 1896 tarihli yazısı, BOA., Y.MYV. 136/100. 147. Maraş Mutasarrıfı Abdü1vehhab ve Ferik Ethem Paşa'nın 2 Şubat 1311-14 Şubat 1896 tarihinde Babıa1i'ye gönderdiği te1graf, BOA., Y.A.HUS. 346-6. 210 AHMET EYtCtL toplanmış oldu. 17 Şubat 1896'da Zeytfin'dan 8, 18 Şubat'ta yine Zeytfin'dan 5 ve Fımız'dan 17 olmak üzere toplam 30 martin silah toplandıl48 ve toplam martin silahın sayısı 256 oldu. Bundan sonra tüfeklerin toplanmasına devam edildi.149 17 Şubat 1856 Salı günü Zeytfin'da bulunan muhacirlerden 12 erkek, 8 kadın Maraş'a, 45 erkek ve 27 kadın esas köyleri olan Telhimlik'e, 18 Şubat 1856 günü 40 erkek ve 26 kadın ise Maraşlı olmalanndan dolayı muhafızların koruması altında Maraş'a gönderildi. 150 Zeytfin fırka kumandanı Ethem Paşa ve Maraş Mutasamfı Abdülvehhap Paşa'nın birlikte çektikleri, Ermeniler hakkında yapılan uygulamalan anlatan telgraf 20 Şubat 1896 Çarşamba günü Sadrazam tarafından Padişah'a arz edildi. 151 Zeytfin isyanı esnasında kazada asayiş ve güvenliği sağ- lamaktan sorumlu subay ve askerler, görevlerini yapamayarak 9 Kasım 1895 tarihinde silahlannı Ermeni eşkıyasına bırakmıştı. Bu üzücü duruma Miralay !ffet Bey ile birçok subay sebep olmuştu. Görevlerini yapamayanlar ve Ermeni eşkıyasına silahlannı bı- rakarak onlara fırsat verenler hakkında emsaline ibret olacak şekilde takibat ve tahkikatın yapılması için Halep'te bir divanıharp kuruldu. Divanıharb başkanlığına Bahri Paşa, üyeliklerine Miralay Şevket, Mustafa ve !zzet Paşalar ile Kaymakam Mustafa, İsmail ve Hüseyin Beyler getirildiler. İsyanı bastırmada kusurlu bulunanlar ve silahların eşkıyaya bırakılmasına sebep olanlar kanunun şiddetli cezasına çarptınldılar. 152 148.8 Şubat 311 - 20 Şubat 1896 Salı günlü telgraf, BOA., Y.A.HUS. 346/38. 149. 3 Şubat 1311 - 15 Şubat 1896 Cumartesi günü Sadrazam'ın Padişah'a sunduğu yazı, BOA., Y.A.HUS. 346-6. 150. 8 Şubat 31 i-20 Şubat 1896 Salı günlü telgraf, BOA., Y.A.HUS. 346/38. 151. 9 Şubat 311 - 21 Şubat 1896 Çarşamba günlü te1graf, BOA., Y.A.HUS. 346/38. 152. Seraskerlik Makamının ıO ve 11 Şubat 1311 - 22 ve 23 Şubat 1896 tarih ve 141 sayılı yazısı. BOA., YMTV. 113/52.